Her ne kadar, ulusal gündem, “Paralel Yapı” tartışmalarından seçime bir türlü odaklanamamış olsa da, Bursa’nın gündemi seçim…
Partiler, meclis üyesi listelerini tamamladıktan sonra artık tam kadro sahada olacaklar… Ancak kulağımıza gelenlere bakılacak olursa meclis üyesi yazımları epey sancılı geçiyormuş.
Başlığımızdan da anlaşılacağı üzere, sancının en yoğun yaşandığı partiler, AK Parti ve CHP… Ne var ki; CHP’de açıktan ve yüksek sesle yaşanan liste sancısı, AK Parti’de daha gizliden ve derinde nüksediyor… Bu durum bir bakıma partilerin siyasi geleneklerinin de bir göstergesi olsa gerek…
***
İsterseniz, önce açıktan yaşanan tartışmaya, yani CHP kulislerine kulak kabartalım. CHP’de liste krizi şu sıralar Bursa sınırlarını aşıp Ankara’ya kadar ulaşmış durumda…
Özellikle, partinin iddialı olduğu Osmangazi, Nilüfer ve Mudanya’da yaşananlar parti içi tarafları karşı karşıya getirmekle kalmamış sert tartışmalara neden olmuş…
Mesela Osmangazi’de, önce Başkan Adayı Erkan Aydın’ın, transseksüel Öykü Özen’in listeye girmesine karşı çıktığı; hatta “o varsa ben yokum” dediği konuşuldu kulislerde…
Bu kriz daha tatlıya bağlanmamıştı ki; bu sefer de İlçe Başkanı İsmet Karaca ile Belediye Başkan Adayı Erkan Aydın’ın üzerinde mutabık olduğu listeyi İl Başkanı Metin Çelik’in istemediği ve ilçeden bağımsız bir liste yaparak Ankara’nın yolunu tuttuğu istifa edebileceği bilgisiyle çalkalandı Bursa…
Nilüfer ve Mudanya’da da durum Osmangazi’den farklı değil aslında. Benzer tartışmalar ve krizler ağırlıklı olarak iddialı olunan ilçeler olmak üzere hemen bütün seçim bölgelerinde ve yüksek perdeden yaşanıyor CHP’de…
CHP YİNE KENDİSİYLE UĞRAŞIYOR!
CHP, her seçime iddialı bir şekilde başlar fakat aynı iradeyle işi nihayete erdiremez. Bu durum CHP’de artık kalıtsal hale geldi ve kırılması neredeyse imkânsız bir haslete dönüştü…
Aynı şekilde bu seçimlere de çok iddialı başlamıştı CHP… Hatta bu seçimler için hiç olmadığı kadar iddialılar desek mübalağa etmiş olmayız.
Zira sağ kulvarda bulunan, Dağ-Der’in eski Genel Başkanı Erkan Aydın’ı Osmangazi’den, Bursa’nın yakından tanıdığı, İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin’i de Büyükşehir’den aday yapan CHP hem çok şaşırttı, hem de normalde esamisi okunmayan iki yerde de, “neden olmasın” dedirterek potaya girdi. Buna Nilüfer ve Mudanya’yı da eklersek CHP belki de Bursa’da birçok yerde iddialı bir başlangıç yapmış oldu…
Ama dedik ya, CHP, başladığı gibi bitiremiyor…
Meclis üyesi listelerinin yazımında sona gelindiği şu sıralarda işler yine karıştı ve çok yerde “isyan” bayrakları çekilmeye başlandı. Bu karmaşa, listeler YSK’ya verilip kesinleştikten sonra durulmak yerine daha da derinleşeceği artık tecrübeyle sabit… Hâlbuki bu durumun sadece rakiplerinin işine geldiğini herkesten çok kendileri biliyor. Ama değişen bir şey olmuyor ne yazık ki.
GELELİM AK PARTİ’YE…
AK Parti’de de, beş başı mamur bir durum olduğunu söylemek ancak hayalcilik olur. Fakat Ak Parti’de yaşananlar CHP’deki kadar su yüzüne çıkmıyor. En azından geçmiş seçimlerde bu böyleydi ki; bu seçimde de durumun değişeceğini sanmıyorum…
AK Parti’deki aday adaylığı sürecinde Osmangazi teşkilatının, Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a karşı sergilediği sert tutum; CHP’de yaşanmış olsaydı şimdiye kadar ya aday, ya da ilçe başkanı çoktan istifa etmiş ve ortalık cümbüş yerine dönmüştü… Ama bakın, AK Parti Osmangazi’den ses seda çıkmıyor. İçeride nelerin yaşandığını, hangi fırtınalı sözlerin söylendiğini bilmiyor değiliz ancak ortalığa saçılan olumsuz bir tablo yok…
Aynı şey, meclis üyesi yazımında da yaşanıyor. Yani, istenmeyen onca ismin listelerde boy gösterip, istenenlerin de dışarıda kalmış olması ciddi bir rahatsızlık meydana getiriyor Ak Parti’de de ama kırılan kol hep yen içinde kalıyor. Herkes kırgınlığını kendi içinde yaşıyor…
Arada asilik yapma potansiyeli taşıyanlarla ise özel olarak ilgilenilip ikna olması sağlanıyor… Tabi burada şunun altını çizmekte fayda görüyorum. Bu özel ilgi sadece “asilik potansiyeli” taşıyanlara gösteriliyor. “Parti zarar görmesin” düşüncesinde olan birçok kişinin çoğu zaman hatırlanmadığı ikili sohbetlerin mahrem konularından birisi olduğunu belirtmem lazım…
***
Mustafa Esgin ile “kazanacağız” havasını çoktan yakalamış Nilüfer’den pek ses çıkmasa da, Osmangazi ve Yıldırım’da meclis üyesi yazım sürecinin sancılı olduğu geliyor kulağımıza.
Osmangazi’de, Mustafa Dündar ile Cihat Çini arasında esen soğuk rüzgârlara, bir de dışarıdan gelen yoğun baskılar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin “belirleyici” olma isteği eklenince ortamın fazlasıyla gerildiği söyleniyor…
Aynı şekilde Yıldırım’da da hararetli tartışmaların yaşandığı bilgisi geliyor. Her ne kadar İlçe Başkanı Hüdayi Yazıcı ile Belediye Başkan adayı İsmail Hakkı Edebali ağız birliği etmişçesine, “sorun yok” deseler de bir sıkıntının yaşandığı ciddi bir şekilde konuşuluyor kulislerde…
Elbette ki; listeler açıklandıktan sonra kimin kimle ne gibi bir alışverişinin olduğu ve hangi referansla listede kendine yer bulduğu daha net ortaya çıkacak ve o zaman değerlendirme yapmamız daha kolay olacak.
Lakin Yıldırım’da, bugün itibariyle konuşulanın, “eş, dost, hısım, akraba ve iş ortaklarından oluşan bir listenin hazırlandığıdır…Umarız öyle değildir fakat konuşulanın bu olduğunu söylememiz gerekiyor…Eğer bu söylenenler doğru ise listede yer bulması adına ısrarcı olunan kişiler ve nedenlerinin altını çizeceğimizin bilinmesini isteriz…
TEŞEKKÜRLER
Hastalık hissedilir de, sağlık hissedilmezmiş derler sevgili okurlar
Gerçekten de öyleymiş…
İki haftayı aşkın süre içinde, bir sağlık sorunu nedeniyle Bursa Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüm.
Bu süre zarfında arayan, ziyaretime gelen tüm dost ve arkadaşlara çok teşekkür ederim.
En büyük teşekkür de başta Devlet Hastanesi Başhekimi Göğüs Kalp Damar Uzmanı Dr. Bülent Hakan Tekin ve ekibine…
Başhekim Sekreteri Sevgili Meliha Uludağ’a, Sağlık Hizmetleri Müdüresi Şenay Koç’a, Uzm. Dr.Yusuf Karaaslan’a Dr. Gözde Yontar’a, Değerli Hemşireler Hatice Kılıç, Emine Yıldırım, Dilek Seven, Arzu Yeşilova, Güler Aydın ve Şenay Gürel’e de sonsuz teşekkürler..
Onlar günler- geceler boyu inanılmaz bir özveri, emek, hoşgörü ve de güler yüzle hastalarının yeniden sağlıklarına kavuşması için ellerinden gelenin fazlasını yapmaya gayret gösteriyorlar …
Velhasıl sağlık en büyük zenginlik ..
O zaman ne diyelim; Yeni haftada
SAĞLICAKLA !