Quantcast
Viewing all 46 articles
Browse latest View live

DAĞ-DER, Başkan Bay ve soru işaretlerine yanıtlar!

Binlerce üyesi bulunan Dağ-Der’de kongrenin gongu öyle bir çaldı ki

seçim atmosferinin karışık, bulanık, sisli, puslu halleri nedeniyle, deyim yerinde ise göz gözü görmez oldu desek yeri var.

Image may be NSFW.
Clik here to view.

Anlayacağınız Dağ kulislerinin  tansiyonu bugünlerde yüksek, derneğin görüntüsü de bir değil birkaç parçalı.

Nedeni belli aslında bu görüntünün.

Tüzük gereği Nisan ayı içerisinde gerçekleşecek olan seçim,  5 ay önceki olağanüstü kongrenin  bir anlamda hesap-kitabına da sahne olacak.

Hatırlayacağınız üzere; olağanüstü kongrede mevcut Başkan Mustafa Bay eski Başkan Erkan Aydın’a karşı seçimi kıl payı yani sadece 16 oy farkla kazanmıştı.

Hal böyle olunca da kongre bitti ama taraflar arasındaki tartışmalar, kulislerdeki söylentiler ve de karşılıklı söz düellosu bir türlü bitmek bilmedi.

 

KUM SAATİ’NDE AÇIKLANAN ŞAŞIRTICI GERÇEK !

Bazı gazetelerin köşelerinde basından kaçtığı ve TV programlarına katılmaktan imtina ettiği yazılan  Dağ-Der Genel Başkanı Mustafa Bay’ı Geçtiğimiz hafta Line Tv’de yayınlanan Kum Saati’nde ağırladım.

Özellikle belirteyim değerli okurlar DAĞ-DER Başkanını TV programına davet için aradığımda telefonla ulaşmakta hiç tereddütlü bir tavırla karşılaşmadım bir.

‘Kendisine canlı yayında sohbet edelim’ önerisinde bulunduğumda da çok memnun olduğunu ifade edip davete memnuniyetle icabet edeceğini söyledi ve teklifimi ikiletmeden kabul etti iki.

Yani şunu ifade etmek istiyorum: Mustafa Bay’ın gazetecilerden öyle kaçar, saklanır bir hali yoktu. Tam tersine kendisiyle  Kum Saati’nde kongre öncesi  gelişmeleri ve bazı gazetelerin köşelerinde  yayınlanan soru işareti yaratan iddiaları enine boyuna konuştuk, samimi, net ve de  kamuoyundaki tartışmalara  açıklık getirecek nitelikte yanıtlar aldık.

 

Yönetim olarak iktidar yanlısı bir duruşları var mıydı?

 

Burs verilen öğrenci sayısı dağ kulislerinde de dilden dile dolaştığı gibi yarı yarıya azalmış mıydı?

 

Dernekte çift başlı bir yönetim havası hakim miydi gerçekten ?

 

Mustafa Bay ve yönetimi İki AB Projesi kabul gören DAĞ-DER’in bankaya yatan hibe kredilerini eski yönetimin projeleri olduğu için mi i çekmemişti?

 

Yoksa AB hibe kredilerini almalarına engel başka şaşırtıcı gerçekler mi vardı ortada ?

 

 

Ve tabii ki en çok merak edilen soru; DAĞ-DER ne zaman seçime gidecekti ?

Başkan işte tüm bu sorulara bir bir apaçık cevaplar verdi,  zihinleri karıştıran konuların perde arkasını anlattı.

Mustafa Bay’ın suallerime yanıtlarını aktarmadan önce bir konuyu daha aktarayım değerli okurlar.

Kum Saati’ndeki sohbette açık yüreklilikle konuşan DAĞ-DER Genel Başkanı’nın serzenişte

bulunduğu bazı köşe yazarları var.

Kendisinden de görüş alınmadan sadece birkaç isime sormak kaydıyla kongre öncesi yorumlar kaleme almaları nedeniyle bazı yazarlara tepki gösteren Mustafa Bay’ın  kırgınlığını üstüne basa basa vurguladığı bir meslek büyüğümüz de var ki

DAĞ-DER Genel Başkanı’na nedir bu kırgınlığın sebebi? Sorusunu yönelttiğimde,yazar büyüğümüzün köşesine konu olan  AB Hibe Kredileri ile ilgili gelişmelerin perde arkası da  peşi sıra çorap söküğü gibi geldi aslında …

1.’si Mustafa Bay medya camiamızın hatırı sayılır köşe yazarı büyüğüne Dağ-Der konulu yazılarında başkan olarak görüşlerine yer vermediği ve sadece eski başkan Erkan Aydın’ın yorumları ve çalışmalarını işlediği için kırgın.

Peki  meslek büyüğümüz konu DAĞ-DER olunca neden yalnızca bir önceki dönem Başkan olan Erkan Aydın’ın faaliyet ve görüşlerini dikkate alıp köşesine taşıyor?

 

DAĞ-DER Genel Başkanı’nın  bu soruya yanıtını aynen aktarıyorum:

“Yazılarında sıklıkla DAĞ-DER ile ilgili gelişmelere yer veren yazar üyemizdir. Olağanüstü kongrede kaybeden ekibin önerdiği ‘Divan Başkanları’ adaylarından biriydi. Fakat Seçilemedi. Kazanan ekip olarak bizler ‘Onursal Başkanımız varken başka divan başkanına gerek yoktur’ diyerek bu öneriyi kabul etmedik. Bu nedenle sanırım eleştiri oklarının hedefi yeni yönetim ve başta şahsım oldu’

AB PROJELERİ MEVCUT YÖNETİMDEN GİZLENDİ

Konu yazar büyüğümüzün DAĞ-DER ile ilgili yorumlarından açılınca son olarak kaleme aldığı  iki AB projesine çıkan hibe kredilerin neden mevcut yönetimce bankadan çekilmediğini de detayları ile açıkladı Mustafa Bay; ‘Projeleri  yapan firma ‘Arzu Kırayoğlu’dur’. Ekonomik endişelerini dile getiriyorlar ama proje ile ilgili bilgileri  SN. gazeteci yazarımız  ve önceki başkanımızla paylaştığını biliyoruz. Projeler önceki dönemde hazırlanmıştı. Mevcut yönetim olarak bizler özellikle rica etmemize rağmen projelerin detaylarını  bizimle paylaşmadılar.Hal böyle olunca da bilgi sahibi olmadığımız AB Projelerini yaşama geçiremeyeceğimiz için hibe kredileri bankadan çekip uygulamaya geçemedik ’

 

Başkanın bu açıklaması üzerine  zihnimde  şu düşünce belirdi hemen ;

 

 Derneğin  içinde bulunduğumuz Nisan ayında zaten  olağan genel kurulu yapılacak ve AB projelerini önceki yönetim döneminde hazırlayan firma seçime kadar Mustafa Bay yönetimini oyalama taktiği ile bekliyor.  Sonuçta bir önceki dönemin Başkanı Erkan Aydın ve ekibinin genel kurulda yönetime talip olacağını sağır sultan bile biliyor.

 

‘Projeye başlamak demek parayı çekmek ve amacı doğrultusunda değerlendirmek demektir.Proje bizden gizlendiği için hibe krediyi çekip amacı doğrultusunda harcayamadık’ diyen Başkan Bay’a hibenin geri çekilmesi gibi bir durum olup olmadığını da sordum. DAĞ-DER Genel Başkanı ortada herhangi bir olumsuzluğun olmadığını, kredilerin derneğe kazandırılacağını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti;

HİBE KREDİLER ALINACAK, PROJELERE BAŞLANACAK

 ‘Ulusal Ajans’la bağlantıyı kurduk yeni evrak düzenliyoruz . Süreç devam ediyor . Ödemeyi en kısa zamanda alacağız .Bu arada özellikle Ulusal Ajans’la yazışmaya başlamamıza rağmen altını çiziyorum projeyi yapan ajansa da hizmet bedelini ödeyeceğiz.’

 

DAĞ-DER’de ayyuka çıkan burs tartışmalarına ilişkin basına ve kamuoyuna yansıyan haberlere de net bir cevabı vardı  Mustafa Bay’ın;

‘Yönetim olarak bu konudaki gerçekleri açıklayıp açıklamama aşamasında uzunca bir süre sessiz kaldık, bekledik. Sonunda web sitemizden bir açıklama yaptık. Özetleyecek olursak 165 öğrenciye burs kazandınız şeklinde açıklama yapılmasına rağmen yaptığımız incelemelerde 51 kişilik kaynak bulunduğu görülmüştür. Biz gerekli incelemeler tamamlandıktan sonra 165 öğrencinin tamamına burs göndermeyi başardık. Bu öğrencilerin tamamı her ay düzenli olarak  burs almaktadır. İlan edilip burs almıyorum diyen öğrenci varsa Şahsıma ulaşabilir?

YANLI YÖNETİM SÖYLENTİLERİNE YANIT

Ve gelelim Mustafa Bay’ın iktidar yanlısı bir başkan olup olmadığına dair söylentilere; DAĞ-DER’in Genel Başkanı bu söylemlere de Kum Saati’nden cevap verdi;

1O BİN üyeli bir dernek DAĞ-DER . Destek vermek isteyen herkesin desteğine muhtacız .

Ben CHP’li milletvekili adayı  Oğuz Altınok ile MHP’nin halen  genel meclis üyesi Nafiz Kaya’yı yönetim kuruluma davet etmiştim. Dolayısıyla bizim çalışmamız siyasi olarak algılanamaz. Kaldı ki önemli olan yönetimdeyken yapılan icraatlardır . Biz yönetim olarak bize gelen bütün partilere gittik. CHP, MHP, BBP , DP ve AK Parti bizim ziyaretimize  gelmiştir. Bizde iade-i ziyaretleri gerçekleştirdik . Sonuçta Bir sivil toplum örgütüyüz. özellikle AK Partiye yapmış olduğumuz ziyaretin detaylarını yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için  de kamuoyu ile paylaştık.

 

Bu ay içinde gerçekleşecek olan seçimde birkaç adayın yarışması beklenen DAĞ-DER’de, hali hazırda görünen tabloda  ‘çift başlı bir yönetim var’ diyenlere de şu cümlelerle yanıt geldi  Başkan Mustafa Bay’dan ..

 

‘Biz dağ yöresinin sorunlarına her üyemizin ilgi göstermesini bekleriz . Ve bu tablodan mutluluk duyarız. Ama bunun üye ve sandık iradesine saygı göstermemek anlamına gelmemesi gerekir . Biz önceki yönetimin temaslarını  kendi adımıza çift başlılık gibi algılamıyoruz.Her demokratik kurumda olduğu gibi başkanlık yarışına hazırlık yapıyor  olabilirler. Doğaldır. Ancak DAĞ-DER’in kurumsal alandaki işlerine yönetimin dışında bulunan hiçbir ismi karıştırmayız’

 

Şimdi başta dağ kulisleri olmak üzere bölge insanı ve  kamuoyunun en çok merak ettiği konu  DAĞ-DER’in kongre tarihi . Genel Başkan Mustafa Bay kongreye ilişkin kesin tarihin henüz netlik kazanmadığını söylerken  , seçimin tüzük gereği Nisan ayı içinde mutlaka yapılacağına da vurgu yaptı.

 

Yeri gelmişken Kongrede kaç aday yarışır ?  sorusuna cevap niteliğinde birkaç anekdotu da aktaralım. Mevcut Genel Başkan Mustafa Bay , bir önceki dönemin Başkanı kulislerde seçim için çalıştığı kulaktan kulağa yayılan Erkan Aydın ve şu anda  Mustafa Bay yönetiminde  yer alan, daha önce AK Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı’na aday olan, 2011 seçimlerinde AK Parti’den milletvekili aday adayı Mustafa Yavuz.

 

Uzun lafın kısası görünen o ki DAĞ-DER’lileri  yine kıyasıya ve çekişmeli bir seçim bekliyor .

İyi olan kazansın !..

 


Başkan Sadi Kurtulan ne yapıyor ?

4  yıllık hizmet süresinde 180 Trilyon lira   bütçeye ulaşan  bir belediye neler neler yapmaz ki?

Alt yapı da yapar, yol da …

Çevre düzenlemede de örnek olur, sosyal – kültürel hizmetlerde de ..

Hatta ve hatta bunlarla da kalmaz ..

Ne yapılır edilir o Belediyenin Başkanı tarafından,  parmakla gösterilecek devasa bir proje  yaşama geçirilerek halkın hizmetine sunulup hızla ortaya konur!..

Şimdi hangi Belediyeyi kastettiğimi sorduğunuzu duyar gibiyim ..

Ortada bir kasıt asla yok Değerli Okurlar ..

Yerel politikayı yakından takip edenler bilirler; Mart –Nisan ayları Belediyelerin yıllık icraatlarını basına ve kamuoyuna ve de tabii ki halka anlattıkları zaman dilimleri olarak dikkat çeker ..

Bizler de bu vesile ile belediyelerce ciddi hazırlık yapılarak  düzenlenen değerlendirme toplantılarına katılıp 365 gün boyunca gerçekleşen hizmetleri dinler, sorularımız varsa yöneltir, bilgi sahibi olur, siz değerli okurlarımızla paylaşırız ..

Image may be NSFW.
Clik here to view.

İşte bu toplantıların yoğun olduğu şu günlerde bir gazeteci olarak yıl genelinde gerçekleşen hizmetler açısından Bursa’yı ilçe ilçe araştırma gereği duydum.

Hali hazırda bakıldığında başta büyükşehir ve merkez ilçeler olmak üzere diğer ilçelerde de  son dönemde hatırı sayılır bir hizmet akışı mevcut.

Ulaşım, Altyapı, çevre – sosyal ve kültürel alanda yapılan çalışmalar derken yerel yönetimler büyük ölçüde  yönettikleri ilçelere değer katan faaliyetler de bulunup, bütçelerini ortaya koymuşlar !.

Fakat yazı başlangıcındaki cümle ile vurgu yaptığım üzere 4 yıl içinde 180 Trilyon gibi ciddi bütçe oluşturan bir belediyemiz neler yapmış, nerelere hangi harcamalarda bulunmuş? sorusuna yanıt aradığımda inanın totalde deyim yerindeyse öyle elle tutulur gözle görülür bir faaliyet bütününe rastlayamadım.

Söz konusu ilçe;  Mustafakemalpaşa

Belediye Başkanı da AK Parti’den seçilen Sadi Kurtulan!

Belediye’nin yıllık hizmet akışına dair bilgi sahibi olma odaklı ufak çaplı araştırmamda ilçede şöyle dikkat çeken yatırımları, halkın sorularına çözüm getiren çalışmaları bir bir irdeledim..

Akabinde bir de siyasi kulis verilerine kulak verdim …

Sonuçta sözü dolandırmayayım ; Sn. Başkan Sadi Kurtulan’ın söz konusu bütçeyi nasıl harcadığını, neler yapmaya çalıştığını bir türlü çözemedim desem yeri var .

MUSTAFAKEMALPAŞA’NIN YILLI BÜTÇESİ ORTALAMA 45 TRİLYON !

Ayda bu bütçe ne yapar 3.5 Trilyon ! ..

Peki ortaya çıkan meblağ ile neler neler yapılmaz ki  bir düşünün.

Meclisi ile uyumlu, planlı, programlı, proje üreten, çalışkan bir belediye başkanı   ne yapar eder o ilçeyi çiçek gibi yapar, cennete çevirir, örnek de olur , takdir de edilir !.

Bu yılı saymazsak Sadi Kurtulan yönetimindeki Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin kasasına 4 yıllık süreçte 180 trilyon gibi bir önemli bir bütçe sağlanıyor ve bakın bu rakamla neler yapılıyor bir bir sayalım ..

Ortada görünen 3 trilyon liraya mal olan Belediye Hizmet Binası…

Ve de Karayollarının yapması gereken köprü için harcanan 1 Trilyon lira… 

 İnanmayacaksınız ama başka da bir şey yok!

Nasıl mı diğer hizmetlerde Belediyenin hiç katkı payı yok mu derseniz ?

Veriler gün ışığı gibi hemen yansıyor , bana da aktarmak düşüyor ..

 

TÜMBÜLDEK BEBKA İMZALI   

İlçe’nin önemli değerli Tümbüldek Kaplıcaları’nın çevre düzenlemesi  BEBKA’dan karşılanmış.340 milyon TL HİBE ile  ilçeye katkı sağlayan BEBKA  kaplıcaların turizme kazandırılması için gerekeni yapmış anlayacağınız ..   

Eh kulislerde konuşulana göre denen o ki hastane , yol, alt yapı gibi hizmetlerin giderleri  Ali Koyuncu’nun girişimleriyle genel bütçeden sağlanıyor. O zaman ne olmuş oluyor?  Belediye bütçesinden  harcanmış kuruş para yok ortada ..

İyice araştırdım, soruşturdum Kurtulan döneminde  ilçeye kazandırılmış başka bir yatırım da bulunmuyor.

 

2013 yılının belediyece belirlenen 61 Trilyon tutarındaki bütçesini değerlendirirsek;

Tahmini giderler  aşağı yukarı  ortadadır;

 Ekonomik İşler ve Hizmetler: 28 trilyon 682 milyon.

Genel Kamu Hizmetleri: 12 trilyon 949 milyon.

Fen İşleri Müdürlüğü: 9 trilyon.

Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri: 3 trilyon 446 milyon.

İşletme ve İştirakler Müdürlüğü: 19 trilyon 197 milyon.

Temizlik İşleri Müdürlüğü: 5 trilyon 806 milyon.

İmar ve Şehircilik Müdürlüğü: 3 trilyon 662 milyon.

Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü: 2 trilyon 953 milyon.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü: 1 trilyon 939 milyon.

Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü: 1 trilyon 563 milyon. 

Bu tablodan yansıyan rakamlar ortada. Başkan Kurtulan  döneminde saydığımız hizmetlerden başka bir yatırım da yoksa peki bütçe nelere, nerelere ,nasıl harcandı ?

İşte bu sorunun yanıtı merakla bekleniyor açıkçası ?

İlçe kulislerinde cevap bekleyen bir başka soruya gelince;

Sadi Kurtulan  başkan olduktan sonra sokakları çamur deryasından

geçilmeyen  motorla sürülmüş tarladan farksız görünen İlçe için  seçim meydanlarında verdiği sözlerin hangisini yerine getirdi ?

Aspesli içme suyu şebekesi nerede? 


Kanalizasyon sorunu çözüldü mü?

 

Atık su tesisleri, otobüs terminali, balık pazarı? Hangi biri var ortada?

 

Bir de İlçe halkı Başkan Kurtulan’ın şu sözlerini unutmamış açıkçası;
 “Belediyede çalışanların sayısı çok fazla, yarıya düşüreceğim. Hantal yapı kalkacak. Kurtulan seçildikten sonra bu söz yerine geldi mi?

Ne yazık ki tam tersi bir görüntü oluşmuş belediye bünyesinde dersem şaşırırsınız değil mi ?  İlçeden yansıyan haberlere göre  ne yazık ki 270 olan belediye çalışanlarının sayısı ikiye katlanmış.

 

Bu arada Sadi Kurtulan’ın üç yıldır ‘Sosyal Yaşam Projeleri’ olarak açıklamalarında yer verdiği çalışmaları, detaylarıyla anlatarak  ne zaman yaşama geçireceği de  cevabı aranan bir başka sual.

 

Yerel seçim odaklı son anketlerine göre oy oranı yüzde 21.’lere düştüğü söylenen Başkan Kurtulan ile ilgili   soru işaretlerini bir bir sıraladıktan sonra , kendisine telefonla ulaşarak bu soruları aktardığımı ve cevaplarını rica ettiğimi de özellikle belirteyim. Peki yanıt alabildim mi Başkan’dan  ?

Sadece Sadi Kurtulan’ın yönlendirmesi ile özel kalemden bir yetkili tarafından arandığımı ve sorularımı bir de o yetkiliye  aktardığımı ifade etmek zorundayım. Yani ben soruları sordum, bu sütunlardan yansıtmak üzere cevapları bekliyorum .

Mutlu, bereketli bir hafta dileği ile…Sağlıcakla !

40 Yıllık Borsa Saltanatı Sona Ererse neler olur neler ?

Dile kolay tamı -tamına 40 yıl…

Hiç de küçümsenmeyecek bir zaman dilimi ..

40 yılda neler neler olmuyor ki ?

Hükümetler geliyor geçiyor, bakanlar değişiyor, koalisyonlar kuruluyor bozuluyor, nice liderler kabuğuna çekiliyor.

Hatta ve hatta ülkelerin yönetim şekilleri, kaderleri değişebiliyor da ..

Değişmeyen  bir isim var ki;  hem de bu Şehir’de , Bursa’da ..
Bir kamu işletmesinin başında tam 40 yıldır durabilmeyi başarabiliyor ..

Siz anladınız kimden söz ettiğimi; Bursa Ticaret Borsası Başkanı Rıza Aydın’dan tabii ki ..

Eh yıllar geçti .. Devran döndü;

Bu dünya Sultan Süleyman’a  dahi kalmamış ki  Borsamızın Başkanı Rıza Aydın’a kalsın.

O, istediği kadar on seçimdir üst üste kazanırsa kazansın,( bu seçimlerin genelde üye katılımı bakımından olabildiğince az  sayıda iştirak ile yapıldığını unutmayalım)   yönetim tarzıyla  Ticaretin Borsası’nı kapalı bir kutudan farksız idare etsin ,basından kamuoyundan köşe bucak kaçsın..

Sonunda on birinci seçim de geldi çattı ..

Veee  de  tam 40 yıl sonra Rıza Aydın’ın karşısına ilk kez ciddi bir rakip çıktı.

RIZA AYDIN’A CİDDİ RAKİP; ÖZER MATLI !

Türkiye’’nin değişik şehirlerindeki yem sanayi ve üretim merkezleri ile hayvancılık sektöründe bir marka olan Matlı Yem Sanayi’nin Başkanı Özer Matlı, Bursa Ticaret Borsası başkanlığı için adaylığını açıkladı.

Geçen hafta kamuoyuna yansıyan bu haber üzerine net bir ifade ile, açıkçası ancak şu cümleyi kurmak yerine olur Değerli Okurlar ;

‘Ticaret Borsası’na  onca yıl sonra  şeffaf bir yönetimin hakim olabilmesi için umut ışığı doğdu.’

Peki şehrimizin Borsası  bundan böyle kapalı bir kutu görünümünden sıyrılıp, denetlenebilir bir kamu işletmesine dönüşebilir mi gerçekten ?

Tam 40 yıl boyunca tüm gözlerden ve  gündemden uzak tutulan bir kurumdan söz edilince, bu soru  ister istemez zihinlerde beliriveriyor.

Soruya yanıtın Bursa’nın hayrına bir cevap  içermesi  için de kuşkusuz  sağduyu gerekiyor.

Neden derseniz?

Yıllar boyu koltuğundan kıpırdamadan Borsa’yı kapalı kapılar ardında yöneten Rıza Aydın’ın kendiliğinden ‘Artık yeter, Yaş kemale erdi’ deyip kabuğuna çekilebileceği yok tabii ki .

BTSO seçimleri ile aynı günde; 7 Mayıs’ta gerçekleşecek Ticaret Borsası seçimleri  iki rakipli olacak.

Yani görünürde çekişmeli bir yarış var.

Ticaret Borsası’nın tam 600 üyesi mevcut .

Eğer senelerdir olduğu gibi 20-30 kişi ile seçime gidilerse, düşünmek bile istemiyorum ama bir dönem daha ‘Rıza Baba yönetiminde Bursa ile ayrı dünyalarda bir kamu  işletmesi ’ görüntüsünden milim oynamaz Ticaret Borsası !  

O zaman ne yapılmalı?

Çok sayıda üye katılımı ile  komiteler ve yönetim belirlenmeli,

Üyeler gerçek manada  büyük bir kuruluşun mensubu olduğunu hissetmeli, sağduyulu davranmalı,

Ve  Borsayı  katılımcı, şeffaf, denetlenebilir bir yapıya kavuşturmalı.

Hatırlayacaksınız Başkan Rıza Aydın ile ilgili iddiaları tüm detayları ile çok değil birkaç ay önce ilk kez Şehir Gazetesi  gündeme taşımıştı. Cevap beklediğimiz bir çok soru  vardı ;

Örneğin uzay üssü görünümündeki yeni borsa binasının ultra lüks haline rağmen neden bir kamera güvenlik sistemine sahip olmadığı?

Neden 5-6 yıl boyunca sitemiz yenileniyor denilerek internet dünyasında var olunmadığı?

Ticaret Borsası’na ait kiralık yerlerin sayısı, kimlere kiralandığı, kira miktarları, kira oranlarının hangi kriterlere göre belirlendiği?

Son altı yıl içinde Borsa’nın sahip olduğu  gayrimenkullerin satılıp satılmadığı? Satıldıysa hangi koşullara göre satışların gerçekleştiği?

Borsa binasının hangi kuruluşa inşa ettirildiği ?

Daha başka suallerimiz de oldu Rıza Aydın’a . Ancak her nedense cep telefonu kullanmıyor denilen Başkan’a ulaşmamız mümkün olmadı.  

Yani anlayacağınız ne kadar yazsak- çizsek de Bursa Ticaret Borsası’nın Başkanı  Aydın ‘görmedi,duymadı, konuşmadı.. !’

Şimdi Ticaret Borsası bir seçime daha gidiyor ve Aydın’ın karşısında güçlü, yaşça kendinden oldukça genç, iş dünyasındaki duruşuyla taktir toplayan güçlü bir rakip var.  Fazla söze gerek yok aslında .

Doğru  olan kazansın! diyelim ve bekleyelim bakalım, üyeler erişilebilir, ulaşılabilir bir yönetimden yana tercihlerini kullanırlarsa eğer, 40 yıllık Rıza Baba’nın Borsası’nın kapalı kapıları açıldığında nasıl bir tablo yansıyacak hep birlikte görelim.

BTSO SEÇİMİNE DOĞRU İLGİNÇ İDDİA

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın  kıyasıya çekişmeye sahne olması beklenen yeni meclis ve başkanını belirleyecek seçim için geriye sayım başladı.Başkanlığa aday iki isim İlhan Parseker ve İbrahim Burkay  kongre öncesi üye temaslarını  hızla sürdürüp, son hamlelerini gerçekleştire dursunlar , bir iddia ortaya atıldı ki; ilginç, ilginç olduğu kadar da ciddi gürültü koparır nitelikte! ..

Image may be NSFW.
Clik here to view.

Önce iddianın ne olduğunu izah edeyim; sonrasında gerçeklik payı var mı ? anlatayım Değerli okurlar ! ; Hatırlayacaksınız OSB yönetimi BTSO  yönetiminden Oda binası ve BOSEM’in satışından dolayı ortaya çıkan meblağı talep etmiş ve bu konuda dava açacağını açıklamıştı . Henüz ortada bir mahkeme süreci yok. Söylenen şu ki; Ali Uğur Başkanlığındaki OSB yönetimi bu taleplerine karşılık seçimde İbrahim Burkay’ı destekleyecek. Yani mevcut yönetim gidip de destekledikleri Burkay ve ekibi yönetime gelirse  OSB yönetiminde olup da BTSO meclisine girenler sonra istifa edecekler ve OSB BTSO ‘yı göstermelik bir dava ile mahkemeye verip binayı ve  BOSEM’in satışından doğan 80 milyon dolarlık meblağı talep edecek. BTSO da bu dava karşısında gerçekten mücadele vermeyecek ve OSB yönetimi istediğini almış olacak.  Bu iddia üzerine hedefe konulan iki isim OSB Başkanı Ali Uğur ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Durmaz’ı aradım ve söylenenlerin gerçeklik payı olup olmadığını, bu söylentilere yanıtlarını sordum .

OSB Başkanı; böyle bir söylemin hiçbir gerçeklik payının olmadığını, Ali Uğur olarak BTSO seçiminde İbrahim Burkay’ı destekleyeceğini açıkça ifade ettiğini fakat ortaya atılanın çirkin bir iftiradan ibaret olduğunu ifade etti ve dava süreci ile ilgili çok yakında gerekli açıklamayı yapacağını söyledi.

Hüseyin Durmaz da söylentinin gerçek dışı olduğunu vurgularken, iddianın hurafeden öteye gitmeyeceğini, BTSO seçiminden sonra OSB’lilerin istifa etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını kaydetti.Image may be NSFW.
Clik here to view.

Kısacası hem OSB Başkanı Ali Uğur hem de yönetimin önemli ismi Hüseyin Durmaz BTSO kulislerinde dolaşan bu iddiayı kesin bir dille yalanlamış oldular. Peki Neden mi ortaya atılıyor tüm bunlar ?

 ‘ Galibiyete giden yolda gereği yapılır, her yol mübahtır ‘mantığından mıdır ? Yoksa …?

Aslında düşünmeye gerek de yok; Çok değil şunun şurasında seçime ne kaldı ki ?

Kazanan belli olup da saflar netleşince, neyin ne olduğu zaten anlaşılır !..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dikkat 2. Doğanbey’ çıkabilir !

Tam şehrin merkezinde bir Doğanbeyimiz var zaten devasa bir ucube misali.

İnşa edildiğinden beridir Uludağ’ı, Ulu Camii ve Yeşili ile anılan Bursa’nın,  adeta güneş tutulması mı oldu desek Doğanbey için?

Yoksa  kentsel dönüşümün kötü mü kötü  bir örneği mi ?

Şehir siluetini altüst eden yapılanma ile alakalı söylenecek çoook tabi ki .

Üstelik  ne hak sahipleri memnun, ne devlet, ne de kamuoyu.

Hal böyleyken , yani şehircek Doğanbey’den ciddi bir memnuniyetsizlik söz konusuyken , Büyükşehir Belediye Meclisi’nden onay alan bir proje  ‘ İkinci bir Doğanbey’ vakasının sinyallerini verdi.

Hangi projeydi meclis üyelerinden olur alan:

Yıllardır ‘ha değişti, değişecek, kente yakışır bir hal alacak’ diye beklenen ‘ Sıcaksu Tabakhaneler Bölgesi’nin Projesi ‘.

Konuyu çok karmaşıklaştırmadan ‘Neden 2. Doğanbey?’ sorusunun yanıtına gelelim;

SONUNDA İKİZ KULELERİMİZ DE OLACAK !  

Konut , ofis, ticaret, turizm ve  karma kullanımlarıyla Alternatif Kent Merkezi yaşam alanı olarak onaylanan projede bölgeye iki adet ikiz kule yapılması planlanıyor ki aynen Doğanbeyvari…

Yüksek katlardan oluşacak bu ikiz kuleler görüntüde ne  Çekirge’den eser bırakacak ne de  İzmir yolu güzergahındaki dağ eteklerinden.

Proje ile ilgili gelişim sürecini şöyle bir araştırdım da değerli okurlar;

Yıllardır çöküntü alanı konumdaki Tabakhaneler bölgesine  inşa edilmesi  kabul gören proje oluşturulup AK  Parti Grup toplantısında gündem maddesi olarak değerlendiriliyor.

Aman iyi ki de değerlendiriliyor diyelim. Çünkü hani şu ikiz kuleler var ya işte onlar toplantıda biri 40, biri 50 kat olarak öneriliyor.

Neyse ki AK Parti Grubunda konuşuluyor, tartışılıyor, olabildiğince ince elenip sık dokunuyor; sonunda  kulelerin katları yarı yarıya düşürülerek 20’ye indiriliyor.  

Yani anlayacağınız Doğanbey’deki  yükseklikle neredeyse eşit boyutlara çekilebiliyor ikiz kuleler.

50’Lİ KATLAR İNDİRİLDİ 20’YE ..

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Bir de düşünsenize  40’lı 50’li katlarla onaylandığını projenin neler olurdu? Kötünün de kötüsü var yani! ..

Biri otel biri de rezidans olarak inşa edilecek kulelerimiz daha bir ihtişamlı olurdu olmasına kuşkusuz!

Tabakhanelerin kuleleri Doğanbey’i de sollar;kentsel dönüşümde kötü örneklemeler sıralamasında açık ara 1. sıraya otururdu.

Şimdi en azından ne oldu; her ikisi de Başkan Altepe döneminde onay alan Doğanbeyimiz’le Sıcaksu Tabakhaneler bölgemizdeki kulelerimiz de birbirine denk oldular. Buna da şükür diyelim!

Büyükşehir Belediye Meclisi’nden alel acele geçirilen projenin detaylarını inceledikçe; tahmin edeceğiniz üzere birçok soru işareti de belirdi zihnimizde;

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kentsel dönüşüm çerçevesinde yaptığı açıklamalar net ortada;

Zemin +4- zemin +5’i geçmeyecek, toprağa yakın yapılar öngörülecek,  plan notları ile oynanmayacak!

Manifesto tarzında gayet açık bir söylem!


Peki  Başbakan Erdoğan’ın bu  açıklamasına rağmen kentsel dönüşüm çerçevesinde gerçekleşecek Sıcaksu Tabakhaneler Bölgesi Projesi’nde 20 katlı kulelerin ne işi var ?

Edindiğim bilgiye göre, bölge ile ilgili plan çıkmadan, proje oluşturulmuş, resimleri ortaya konmuş. Prosedür gereği aslında tam tersi olması gerekirken; önce plan oluşturulup ardından projelendirilmesi uygunken neden tersten gidildi acaba ?

İşte hal böyle olunca ister istemez akıllara; “Sıcaksu Tabakhaneler Bölgesi Projesi sessiz sedasız, kapalı kapılar ardında mı şekillendi? İnşaat yapımını üstlenecek kuruluş ya da kuruluşlar belli mi?” suallerini getiriyor .

‘YÜKSEK KATLAR BAŞBAKANLIĞA BİLDİRİLECEK’

Konuyu İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necati Şahin’le konuştuk. Başkan Şahin de, projenin Başbakan Erdoğan’ın  ‘toprağa yakın yapılar’ uyarısına vurgu yaptı ve artık  şehir planlamacıları ile birlikte oda olarak belediyelerin bu tür uygulamalar ile ilgili gerekli incelemeleri yapıp dosya oluşturarak Başbakanlığa sunacaklarını  açıkladı.  Kısacası akademik odalar bundan böyle Ankara’ya daha yakın çalışacak doğru kentsel dönüşümden uzak yapılar ne olursa olsun yorumsuz hazırlanan dosyalarla Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderilecek.  

Ve proje ile alakalı cevapları beklenen diğer sorulara gelince;

Sıcaksu projelendirilip onaylanırken Bursa’nın ulaşım planlaması göz önüne alınıp bu bölgede oluşacak yoğunluk hesaba katıldı mı?

Bölgenin plan notları hangi verileri kapsıyor?

Yeni projelendirmede sosyal donatı alanları, parklar ne kadarlık bir bölümü kapsıyor?

Proje kent silueti açısından ne derece uygundur ?

Sıcaksu Tabakhaneler Projesi yaşama geçtiğinde Merinos ve Kültürpark ile uyum sağlayabilecek mi?

Proje ile ilgili İktidar ve muhalefet partileri ile meclis üyelerine yeterince inceleme fırsatı verildi mi?

Bölge Bursa’nın turizmde marka kent olma hedefiyle örtüşür bir biçimde butik otellerin yer alacağı konsept bir alan olarak düzenlenemez miydi?

Bir de artık kanıksanmış bir durum; projeler oluşturulur fakat uygulamada hep ‘projelerin dışına çıkılır. Katlar yükselir, alanlar genişletilir. Örneğin Kent Meydanı’nda ve de Doğanbeyimiz’de olduğu gibi.

FARECİKLERE DİKKAT!

Bu arada her şey bir kenara mühim bir konu var ki asla  unutmamak lazım gelen! Tabakhanenin meşhur kedi büyüklüğündeki ‘ KEMELERİ’  (Fareleri).

 Ne alakası var demeyin sakın. Geçmişe kısa bir yolculuk yapıp bölge ile ilgili belediye çalışmalarına kısaca göz atarsanız eğer sizler de anımsayacaksınız. Bu fareler öyle bildiğiniz cinsten yenilir yutulur gibi değil.

Kedi timleri mi kurulmadı, avcı grupları mı görevlendirilmedi?  Yok! Nuh dediler, Peygamber demeyip, bölgeyi terk etmediler.

Yani şunu anlatmak istedim; Sıcaksu Bölgesi projesinde  ‘Tabakhanelerin Fareleri de düşünüldü mü? Özel bir alan oluşturuldu mu mesela onlar için?

Çünkü o kadar timle başa çıkabildikleri, sayısız mücadeleye rağmen dimdik ayakta kalmayı başarabildiklerine göre kentsel dönüşümde, ikiz kuleler de kar etmez bu  Fareciklere.    

Maazallah sonra aralarında ikiye ayrılıp kulelere dağılıp bir aşağı bir yukarı cirit atalar da kimsecikler dur diyemez. Benden söylemesi! 

2014’e doğru AK Adaylar !

Malum yerel seçim yılına girildi. AK Parti’de seçim koordinasyon merkezleri de erken  kuruldu. İlçe ilçe teşkilatlarda  seçim atmosferi şimdiden hakim.

Belediye Başkanları  gelecek döneme yatırım; vizyon projelerini bir bir vitrine çıkarıp, seçime kadar ışık hızıyla tamamlayabilmek için düğmeye basıyor, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev ekipler oluşturularak vatandaşın talepleri dinlenip nabızlar tutuluyor,anketler yaptırılıyor. Aday olmayı hedefleyenlere gelince;

İktidar partisi cephesinde Büyükşehir başta olmak üzere özelikle merkez ilçelerde başkanlık koltuğuna talip olabileceklerin sayısı  gerçekten de takdire şayan Değerli okurlar.Peki kimler büyükşehir ve merkez ilçeler için olası aday olarak telaffuz ediliyor ? Şöyle etraflıca araştırdık, kulis verilerine kulak verdik. İşte yerel seçime bir yılı kala AK Parti’den aday olabileceklere dair ortaya çıkan tablo:

Image may be NSFW.
Clik here to view.

BAKANLARLA

BÜYÜKŞEHİR’İN ADAYLARI

RECEP ALTEPE ;Yerel seçime 1.5 yıl gibi geniş bir zaman dilimi varken her nedense gelecek dönemde de göreve talip olduğunu erkenden açıklayan Başkan Altepe 5 yıllık sürecin son diliminde vizyon projelere ağırlık verdi. BUDO, deniz uçağı derken Recep Altepe’nin gelecek seçimler için  bir hayli yatırım yaptığı ve mesafe kat ettiği gözlerden kaçmıyor.

SEDAT YALÇIN ; Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olabilecekler arasında siyasi kulislerde  ismi ön planda tutulan İl Başkanı Sedat Yalçın; ‘Belediye Başkanlığı hedefine ilişkin ser verip sır vermezken’ Bursa’ya dair öngörüleri ve projeleri ile 2014 yerel seçiminde Büyükşehir’e güçlü  aday olarak görülüyor.

FARUK ÇELİK; AK Parti’nin 3 dönem bakanlık ve milletvekilliği sınırlamasından dolayı görev süresi bu dönem  sona erecek olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in Bursa’ya Belediye Başkanı olabileceği düne kadar çok konuşuldu, çok tartışıldı. Bakan Çelik de yoğun çalışma temposuna rağmen bugüne kadar yıllarca hizmet ettiği Bursa’daki açılış ve programlara katılmayı hiç ihmal etmedi. Fakat son günlerdeki kulis değerlendirmelerini göz önünde bulundurursak Faruk Çelik’in Bursa’ya Belediye başkanı olabileceği söyleminin ‘Bir rüzgardı esti, geçti’ boyutuna döndüğü dikkatlerden kaçmıyor.

ÖZGEN KESKİN;  Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’in Büyükşehir’e aday olabileceği olasılığı da siyasi sohbetlerde sıkça dillendiriliyor ve şöyle deniyor ‘Osmangazi’den  bir Büyükşehir belediye başkanı çıktı. Sıra Yıldırım’da. Bu arada Başkan Keskin’in de Büyükşehir ile ilgili düşüncesi sorulduğunda  net yanıt vermeyip ‘Kısmet’ yorumunu özelikle dile getirmesi bu olasılığı güçlendiriyor kuşkusuz!.

MUSTAFA DÜNDAR;  Acaba geçmişteki senaryo bir kez tekrar eder mi ? Yani Mustafa Dündar da Recep Altepe gibi  bir dönem Osmangazi’nin ardından, Büyükşehir’de koltuğa oturabilir mi ? Başta bu soru ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile olumlu diyaloglar, Mustafa Dündar’ı  olası Büyükşehir adayları arasında gösteriyor.

VEYSEL EROĞLU; Daha önce bu sütunlarda Bakan Veysel Eroğlu’nun Büyükşehir’e aday olabileceği olasılığı üzerinde durmuş ve yarım kalan bir başkan adaylığı sürecinden söz etmiştik. Eroğlu Bursa’yı en sık ziyaret den bakanlar arasında. Kentimizle ilgili bakanlığı bünyesindeki projeler dikkat çekiyor ve şöyle diyor Sn Bakan ‘ Bursa’ya en çok yatırım yapan 2. Bakanlığız, 1. Bakanlık olmayı hedefliyoruz.´ Eroğlu’nun Bursa ile ilgili hedefi işte bu açıklamalarından da  yola çıkarsak adaylıkla ilgili olabilir mi? Siyaset bu;  olur mu olur .

HAYRETTİN ÇAKMAK;  İl Eski  Başkanı  ve Bursa eski Milletvekili  AK teşkilatın sevilen değerli ağabeyi. Büyükşehir adayları arasında görülüyor ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yakınlığı biliniyor.Şu an için sessiz Fakat sahadaki temasları ile dikkatçekiyor.

OSMANGAZİ’NİN

ADAYLARI BİR HAYLİ FAZLA

MUSTAFA DÜNDAR;  ‘Başkan Dündar büyükşehir olmazsa da  koltuğunu korur’ yorumu teşkilat ve Bursa genelinde hakim dersek yanılmış olmayız.Mustafa Dündar da seçim yılına girildiği şu günlerde ‘Başkan Mahallenizde, Hizmet Evinizde’ derken  66 ilden büyük Osmangazi’de sıkı çalışıyor. Atalarımızın dediği gibi ‘ İşini kış tut,yaz çıkarsa bahtına’ misali ..

CİHAT ÇİNİ; Başkan Mustafa Dündar ile uyumlu çalıştığı gözlemlenen İlçe Başkanı Çini’nin yerel seçimlerde  teşkilat gücünü de arkasına alarak, temayüllerde ön plana çıkması ve aday olması söz konusu olabilir deniyor.

TAHSİN KARA; ‘ Başkan Cihat Çini aday olmazsa, sağlam diyalogları uzun yıllar evveline dayandığı bilenen, Osmangazi teşkilatındaki  ağırlığı ile  tanınan  Tahsin Kara aday olur ‘kanısı  ciddi derecede hakim.

CEMALETTİN TORUN;  Mevcut il yönetiminden Osmangazi’ye yakıştırılan siyasi kimlik. İlçe ile ilgili anketlerde ismi geçiyor.Fakat “Cemalettin Torun Osmangazi ile ilgili net bir veri ortaya koyuyor mu?” sorusuna yanıt nedir derseniz; kendisinde öyle ilçeye ilişkin belirgin bir temas hali  henüz yok . Bekleyip görmek lazım .

HAYRETTİN ÇAKMAK;  Büyükşehir ile birlikte Osmangazi için de öngörülen isim. Şöyle de deniyor; ‘Hayrettin Çakmak  Osmangazi’yi özelikle çok seviyor’. Bu sevgi başkanlığa adaylık ile perçinlenir mi ? Yanıtı merakla bekleniyor.

ALİ YILMAZ;  Osmangazi Belediye Başkanlığı’nın Ali Yılmaz’ın  vazgeçilmez hedefi olduğunu bilmeyen yok gibi .Kulis verilerine göre, şimdiden kollarını sıvadı, hızlı çalışıyor.

REFİK ÖZEN;  Osmangazi’nin önceki dönem İlçe Başkanı, sevilen siyasi Kimlik Refik Özen’in de kulislerde Belediye Başkan Adayı olabileceği sıkça vurgulanan bir duyum.

MEHMET TUNÇAK; Şu anda Ankara’da Müşavir olarak görev yapsa da Osmangazi’ye Aday olabilir gözüyle bakılan isimlerden biri. Bakan Çelik ile yakınlığı ile biliniyor.

FAHRETTİN YILDIRIM;  Geçen dönemin Osmangazi’deki temayül 1.’si Fahrettin Yıldırım’ın gelecek dönem için de aday olabilecekler arasında ismi geçiyor.

ABDULLAH KARADAĞ; Büyükşehir Belediye Başkan Vekillerinden Abdullah Karadağ’ın da Osmangazi’ye göz kırptığı kulislerde konuşulan ilginç bir veri ..

MUSTAFA BEKTAŞ;  Keles Belediye başkanlığından milletvekilliği için istifa eden,ardından Recep Altepe ekibinde yer alarak BESAŞ Genel Müdürlüğü’ne atanan Mustafa Bektaş’ın hedefi; Osmangazi deniyor. Ama olmazsa?  Yıldırım’da bir alternatif tabii ki.

YILDIRIM’IN ADAYLARI

GÜÇLÜ İSİMLER

ÖZGEN KESKİN; Büyükşehir Beldeye Başkanlığı için ismi geçen  Başkan Keskin’in B planı olarak koltuğunu koruyup aday olacağı  yorumu hakim .

İSMAİL HAKI EDEBALİ; İl başkanlığından Yıldırım’a  öngörülen Teşkilat Başkanı İsmail Hakkı Edebali için güçlü aday değerlendirmesi sıkça telaffuz ediliyor.

ALİ MOLLLA SALİH;Has Parti’nin AK Parti’ye katılımı sürecinde Yıldırım için söz aldığı konuşulan  Numan Kurtulmuş’a yakınlığı ile bilinen  ALİ Molla Salih  2014 için anlaşılan o ki   sessiz ve derinden yol alıyor.

HÜDAYİ YAZICI;  Osmangazi’de  Cihat çini için öngörülen yorum Yıldırım’da İlçe Başkanı Hüdayi Yazıcı için de dillendiriliyor . Son anda  Hüdayi Yazıcı da  teşkilatında gücüyle temayüllerde ön plana çıkar mı? Belli mi olur ..

CÜNEYT KARLIK;  Bülent Arınç’la sürekli görüşme çabası içinde olduğu konuşulan ve Başbakan Yardımcısını Bursa’ya geldiğinde  ziyaret ettiği söylenen Cüneyt Karlık ilçenin aday listesinin olmazsa olmazlarından

MUSTAFA ÇALTILI; Teşkilatın içinde herkese yakın olma çabasıyla gözlerden kaçmayan, cemaat yönünün de güçlü olduğu konuşulan, şimdiden zemin yoklamasına ağırlık verdiği bilinen Mustafa Çaltılı’nın , Yıldırım Belediye Başkanlığı çok istediğini bilmeyen Kalmadı. Bakalım Çaltılı’nın çabaları sonuç verecek mi?

MEHMET EMİN TUTAN;  2 dönem vekillik yapan ve bu dönem beklemede görünen  ve Bakan Çelik’e yakın isim Mehmet Emin Tutan’ın da Yıldırım için kolları sıvadığı kulis söylentileri arasında

NİLÜFER’İN

AK ADAYLARI KİMLER ?

SELİM YEDİKARDEŞLER  ,İş dünyasının önde gelen isimlerinden Selim Yedikardeşler’in AK Parti’nin   Nilüfer Belediye Başkan adayları arasında  yer aldığı çokça konuşulan bir söylem.

ALPASLAN YILDIZ; İletişimdeki mütevazi yapısı ile Nilüfer’in dokusuna uyabileceği ifade edilen  İlçe Başkanı Alpaslan Yıldız çok çalışıyor,hep çalışıyor, sosyal medyayı da etkin kullanıyor.

İSMAİL HAKKI EDEBALİ;  Yıldırım için ağırlıklı isimi geçen Teşkilat Başkanı Edebali için Nilüfer’de aday olabilir mi sorusu da? Kulislerde cevabı yorumlanan bir soru..        .

IŞIL ZELİHA GENCOĞLU MAYDER;   Geçen dönemin kaybeden adayı.

Fakat söylenen o ki  bu seçimlerde de adaylığa istekli. Yenilen pehlivan güreşe doymaz derler ama bir kez daha AK Parti’nin kendisini aday gösterme ihtimali yok gibi.

Diğer ilçelerde  neler oluyor ? AK Partinin 2014 yerel seçimlerinde kimler olabilir? derseniz önümüzdeki haftayı bekleyin ile ilçe detaylı bir liste bu sütunlarda olacak.

Ve ilçe ilçe AK adaylar !

Öncelikle şunu ifade  etmeliyim; geçen hafta bu sütunlara mevzubahis olan konu çok okundu, çok konuşuldu.

Image may be NSFW.
Clik here to view.

2014 yerel seçimlerine doğru  AK Parti’de   Büyükşehir koltuğuna talip olabilecekler ve Osmangazi, Yıldırım’la Nilüfer’in olası AK adaylarını  kaleme almıştım ki,  yazım üzerine sayısız telefon ve yorum birbirini izledi. Sonuçta aday tespitleri siyasetle ilgili okurlarımızca yerinde ve de gerçekçi bulunmuş,  hatta olası adaylar için  yaptığımız değerlendirmeler de kulaktan kulağa  yayılmış.. Hemen belirteyim; bu ifadelerle amacım asla ‘Yazdık , ses getirdi’ algısı oluşturmak değil.  ‘Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz’ kuşkusuz .. Eh  bu arada bir yıla aşkın sürede, seçime kadar,  köprülerin altından nice sular akar,başkanlıklara talip isimler değişir,  yeni isimler gündeme gelir. Fakat  şu var değerli okurlar; mevcut konjonktürde  her ilçe için  konuşulan kimlikler arasında, en azından ilk  üç aday adayı, adaylık için ciddi şekilde yarışır. Hayırlısı diyelim ve sözü fazla uzatmadan;  geçen hafta duyurduğum üzere AK Parti cephesinde  diğer ilçelere aday olabilecek isimleri sıralayalım;

İLÇELERDEKİ AK  ADAYLARDAN YARIŞA ERKEN START ’

MUDANYA ;

Önce Mudanya’dan başladık. Çünkü aday sayısı olarak  Mudanya diğer ilçelere göre belirgin denilebilecek derece de yüksek orana sahip. Mevcut Belediye Başkanı Hasan Aktürk yeniden  aday olur mu?; Görünen o ki, olur. Başkan Yardımcısı Kartal Saldırış’ın da  yüksek ihtimalle aday olabileceği  öngörülüyor. Fakat edindiğim izlenime göre  Saldırış, Başkan Hasan Aktürk eğer aday olmazsa  seçim yarışında var olacak. Bekleyip göreceğiz tabii ki. İlçe Başkanı Kadir Kahraman’a gelince ; Başkanlık koltuğuna çok istekli olduğunu artık sağır sultan bile duydu desek yanılmış olmayız. Öyle ki kahraman son günlerde çarşı-pazar  halkın içinde , vatandaşla birlikteymiş. Kahraman ile Başkan Hasan Aktürk ile aralarında soğuk rüzgârlar estiği biliniyor. İlçede  AK Parti’nin olası adayları arasında adı geçen bir başka partili de Avukat Arif Bayrak. Kendisi meclis üyesi. Güzelyalı’nın sevilen İsmi. Başkanlık için adaylığa göz kırpanlardan. Başkan yardımcılarından Seçil Pınar İncecik’in de AK Parti’den tek bayan aday olarak seçim yarışında var olmak istediği siyasi kulislerde dillendirilen dikkat çekici bir mevzu.

KARACABEY ; Belirsizliğin fazlasıyla dikkat çektiği ilçe Karacabey;   AK Parti’nin mevcut ilçe belediye başkanları arasında hüsrana uğradığı bölge. Çünkü mahkeme kararı ile görevini kötüye kullandığı belirlenen Başkan Ergun Koç’un partiden ihracı istendi ve  Ergun Koç da AK Parti’den istifa etti. Hal böyle olunca aylar öncesinden Karacabey’de AK Parti’nin adayı kim olacak?  sorusu sıkça sorulmaya başlandı ki ;  işte bu nedenle siyasi kulislerde bir değil birçok isim konuşuluyor Karacabey ile ilgili.. AK adaylar arasında en güçlü isim olarak il yöneticisi Ali Özkan’ın adı geçiyor. İlçe Başkanı Mustafa Çelik, İlçe Başkan Yardımcısı Faruk Türe, İlçe Başkan Vekili Murat Erol ve  Avukat Hüseyin Uçan da adaylık için kulislerde ismi geçenler arasında. Karacabey’de AK Parti Bursa Milletvekilli Önder Matlı’nın destek vereceği aday olan  ismin diğer taliplere göre bir adım önde olacağını belirtelim. Bu arada Matlı’nın henüz bir aday ismi üzerinde netleşmediği gelen bilgiler arasında.

İNEGÖL;  Hem İnegöl halkı, hem  AK Parti Genel Merkezi, hem de İl teşkilatı nezdinde mevcut Belediye Başkanı Alinur Aktaş bir dönem daha devam etmeli. Çünkü  Başkan Aktaş başarılı bulunuyor ve şu ana kadar seçim yarışında kendisine rakip olabilecek bir başka aday ismi de gündeme gelmiş değil.

MUSTAFA KEMALPAŞA; Kemalpaşa’nın dokusuna uygun bir belediye başkanı olarak değerlendirilen  Sadi Kurtulan görünen o ki  2014 seçimlerinde de  başkanlık koltuğuna aday olacak.  İlçede AK Parti’den aday görülen bir başka isim ise Tatkavaklı Belediye Başkanı Orhan Alper. İlçe Başkanı Kerim Akça da olası adaylardan.              

 İZNİK;  AK Parti kanadından değerlendirildiğinde İznik için  karmaşıklığın had safhada olduğu  ilçe denilebilir. Nedenine gelince; hatırlayacaksınız AK Parti İznik’te geçen yerel seçimlerde aday tercihi nedeniyle kaybetmişti.  Peki İznik’te kimler aday olabilir ? İlçe Başkanı  Osman Sargın, geçen dönemin de adayı olan   İsmail Yılmaz ve  24 dönemde  milletvekilliğine de  talip olan   Fahrettin Keskin  isimleri çokça konuşulan siyasi kimliklerden. İznik’te AK Parti’den aday denilen  bir başka isim var ki  hem dikkat çekici ,hem de diğer siyasilere göre bu yarışta birkaç adım önde gibi ; Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa.

GEMLİK ;Tabii ki Başkan Vekili Refik Yılmaz AK Parti’nin en önde görünen adayı.Yılmaz’ın İlçe halkınca takdir topladığı da gözlerden kaçmıyor. Bu arada Belediye eski  Başkanı  Mehmet Turgut’tun da 2014’te başkanlık koltuğunun taliplileri arasında ilk sıralarda yer aldığı ifade ediliyor.  AK Parti İlçe Başkanı Necdet Yılmaz ve yine ilçe eski başkanı Enver Şahin’in de siyasi kulislerde aday olabilecekleri konuşuluyor.

ORHANGAZİ ; Yapısı itibarıyla diğer ilçelere göre farklı  bir dokuya sahip.Siyasetin yoğunlukla hareketli çekişmelere sahne olduğu bir bölge Orhangazi. AK Parti 2014’te, geçen dönem az oy farkıyla kaybettiği Orhangazi’yi kazanmak istiyor. İlçenin adaylarına gelince. yarış Belediye eski Başkanı Yusuf korkusuz ve İlçe Başkanı Neşet Çağlayan arasında geçer. İki ismin çekişmesinden başka bir aday belirir mi örneğin İlçenin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Bekir Aydın ipi göğüsler mi ? onu da zaman gösterecek .

YENİŞEHİR ; AK Parti’nin Yenişehir için doğru aday tercihi  çok mühim. Çünkü ilçe’de MHP’nin de güçlü olduğu gözlemleniyor.Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil yeniden aday olmayacağını çok önceden açıkladı. Mevcut süreçte  Yenişehir için aday isimler Kimler? İlçe Başkanı Nazif Tuna; 1999’da Fazilet Partisi’nden de Belediye Başkan adayı olan Süleyman Çelik, Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü Ercan Özer ve ziraat Mühendisi Adnan Kamil siyasi kulislerde AK  Parti’den adaylık sinyali veren kimlikler olarak yorumlanıyor.

GÜRSU ; AK Parti’nin belediye yönetiminde başarısız bulunduğu nadir ilçelerin başına geliyor Gürsu . 2014 seçimlerine dair genel merkezce yapılan son anketlerde de ‘Mevcut Belediye Başkanı Orhan Özcü yeniden aday  olursa oy verir misiniz ?’ sorusuna ilçe halkının yüzde 72’yi aşkın kısmının ‘hayır’ yanıtı verdiği bildiriliyor. Gürsu’nun AK Adayları da şu isimlerden oluşuyor. ; İlçe Başkanı  Cüneyt Yıldız. Başkan Yıldız genel tabloya göre vatandaş nezdinde ve anketlerde  aday olabilecek isimler arasında ilk sırada. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili  Atilla Ödünç de ismi sıkça zikredilen siyasi kimlik. Başkan  Özcü aday olmazsa kendisine yakınlığı ile bilinen  İlçe eski başkanı İbrahim Arslan aday olur mu? onu da bekleyip, görmek gerek.

KESTEL ; Belediye Başkanı Yener Acar halkın beğenisini toplayan bir Belediye Başkanı. ‘2014’te de kesin aday olur’ deniyor Acar için.  İlçe Başkanı Nazif Aydın’ın da adaylık düşüncesinde olduğu sıkça konuşuluyor. Kestel ile ilgili bir başka duyum da bu iki siyasi kimlik dışında ilçe içinden bir başka farklı aday arayışının da sürdüğü.

ORHANELİ; Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu gelecek yerel seçimlerin de en güçlü adayı. İlçe Başkanı Cemil Demir’in de ismi sıkça gündeme geliyor. İki siyasi kimliğin rekabeti 3. bir adayı gündeme getirirse çok da şaşırmamak lazım.

KELES; İlçede 2014 yerel seçimi için birkaç isim telaffuz ediliyor. Belediye Başkanı Süleyman Kaynak, İlçe Başkanı  Yaşar Keskin ile çok uzak bir ihtimal olmasına rağmen milletvekilliği adaylığı için görevinden istifa eden ‘Mustafa Bektaş yeniden aday olur mu ?’ sorusunu soranlar da var.

BÜYÜKORHAN ; İl Yöneticisi Hasan Taş  gelecek yerel seçimlerde AK aday olarak öne çıkan isim. Belediye Başkanı Selami Selçuk Türkmen de yüksek ihtimalle  2014’te aday. Kınık Belediye Başkanı Osman Şahin de bu ilçeden adaylık düşüncesinde.

HARMANCIK; Mevcut Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya gelecek dönem içinde adı öne çıkan isim. Fakat  İl Genel Meclisi Üyesi Fethi Yıldız’ın da aday olabileceği çokça  konuşuluyor. İlçenin  yapısı dikkate alındığında son süreçte aday sayısı artabilir.

   İlçeler bazında yukarıda oluşan tabloyu şöyle bir yorumlarsak; seçim yılına henüz girilmişken, her bölgede olası aday olarak konuşulan bir hayli isim var. Daha şimdiden ilçelerde AK Parti’den başkanlık koltuğuna oturmaya hedefleyenlerin sayısı böyle ise, yarışa kısa süre kala kimler kimler  aday olur onu da sizler düşünün  artık!.

40 Yıllık Rıza Aydın’da sonunda selef oldu ya !..

40 yıllık saltanatlar da biter mi? Biter elbet !..

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Onlarca sene kapalı kapılar ardında, gündemden uzak tutularak  yönetilen Bursa Ticaret Borsası’nın Başkanı Rıza Aydın’ın yıllar süren başkanlık sürecinin son bulduğu gibi, devran döner, değişmez denilen yönetimler de başkanlar da  değişir…

Eh bu dünya Sultan Süleyman’a dahi kalmamış ki deyim yerindeyse borsamızı kılı kırk yarıp, titizlenip, dikkatle gözlerden uzak tutan Rıza Aydın’a kalsın…

Ama şu var; on seçim üst üste kazanıp Başkan seçilebilmeyi başaran Rıza Aydın, on birinci seçimde de yeni Başkan Özer Matlı’ya karşı  kıyasıya bir mücadele vermedi mi?  Verdi kuşkusuz.

Hem de öyle böyle değil; seçime üç-beş gün kala yaptığı stratejik hamleler borsa üyelerince hayretle izlendi desek yeri var…

Bursa’mızın Borsası’nı 40 yıl boyunca yönetebilmeyi, hem de ayrı bir meziyet göstererek kapalı bir kutu misali idare edebilmeyi başaran Rıza Aydın, kazanmak için elinden geleni ardına bırakmadı tabii ki.

ÖZER MATLI NASIL KAZANDI ?

Ticaret Borsası’nın eski Başkanı Rıza Aydın’ın kaybettiği 11. Seçim için  gösterdiği çabanın detaylarını yine ilk kez ve de bir bir Şehir Gazetesi’nin bu sütunlardan sıralayacağım, sıralamasına ama “Önce Özer Matlı, Rıza Aydın karşısında nasıl kazandı?” sorusunun yanıtı ortaya koymak gerekir ki 40 yıllık bir başkanı koltuğundan etmenin zorlu bir seçim süreci, çaba gerektirdiği aşikar.
Hatırlayacaksınız aylar önce “Bursa Ticaret Borsası’nda neler oluyor?” başlığı ile Şehir’in manşetinde detaylı bir haber yer almış ve ilk kez Borsa’nın, Başkan Rıza Aydın yönetimince neden gözlerden uzak tuttuğu, sorusu  gazetemizce gündeme getirilmişti.

Sadece bu haberle değil, detaylı araştırmalar sonucunda sayfalarımızdan yansıttığımız başka haber ve köşe yazılarıyla da kafalarda soru işareti oluşturan daha birçok suale de yanıt aradık borsa ile ilgili.

Örneğin uzay üssü görünümündeki yeni borsa binasının ultra lüks haline rağmen neden bir kamera güvenlik sistemine sahip olmadığı?

Neden 5-6 yıl boyunca sitemiz yenileniyor denilerek internet dünyasında var olunmadığı?

Ticaret Borsası’na ait kiralık yerlerin sayısı, kimlere kiralandığı, kira miktarları, kira oranlarının hangi kriterlere göre belirlendiği?

Son altı yıl içinde Borsa’nın sahip olduğu  gayrimenkullerin satılıp satılmadığı? Satıldıysa hangi koşullara göre satışların gerçekleştiği? Gibi…

Tüm bu sorulara Rıza Aydın’dan yanıt alamadık ama Bursa kamuoyu ve borsa üyeleri bu bilinmezliklere sessiz kalmadı ve üyeler, üreten, işlevselliği ile Bursa’mıza değer katacak şeffaf, izlenip, gözlemlenebilir bir yönetim çağrısı yapan Özer Matlı yönetiminde bir borsayı tercih etti.

Seçim yüzde 80 üye katılımı ile gerçekleşti;

Borsa mensupları gerçek manada büyük bir kuruluşun üyesi olduğunu hissetti, sağduyulu davrandı,

Ve Borsayı katılımcı, şeffaf, bir yapıya kavuşturmak için tercihlerini yaptı.

RIZA AYDIN’IN SONUÇSUZ KALAN SON DAKİKA HAMLELERİ

Ticaret Borsası’nın onlarca yıl sonra koltuğa veda eden Başkanı Rıza Aydın ilerleyen yaşına rağmen Özer Matlı karşısında yarıştan galip çıkıp, bir dönem daha durmak yok yola devam diyebilmek için gerçekten de büyük çaba gösterdi; son dakika hamleleri ile seçilebilmenin yollarını aradı ama nafile.

Neler mi yaptı Rıza Aydın?

Edindiğim bilgiye göre; başkan olmanın avantajı ile kendine yakın kimlikleri özellikle üye yaptı.

Ve seçime 3- 5 gün kala kendi listesine tam 17 yeni isim ilave etti. Çünkü mensubu bulunduğu Zahireciler Komitesi’nden bile seçilemeyeceği endişesine kapıldı Rıza Aydın.

Bu durumda ne oldu? Meclis aritmetiği ve seçmen listesi ile oynanmış oldu tabiî ki. Oysa Ticaret Borsası’nda seçim için 18-22 Nisan 2013 tarihleri arasında üye listeleri askıya alınmıştı. Aydın ise 17 yeni ilave ismi ancak 30 Mayıs 2013 tarihinde listelere dahil etti.

Sadece bu ilavelerle kalmayan Aydın, Tekstil Komitesi’ne de 6 yeni isim daha ekledi.

Borsa’nın eski Başkanı Rıza Aydın’ın bu hamlesi yasal mı?  Yasal olsa da  ‘Etik’ değil !..

Neden etik değil?  

Çünkü 22 Nisan 2013 tarihi itibariyle üye listeleri oluşmuştu. Yani kim kazanır, kim kaybeder az çok yorumlanır olmuştu ki kaybedeceği kaygısını derinden hisseden Rıza Aydın önce kendi komitesinden meclis üyesi olabilmenin yollarını aradı , ardından da  diğer komitelerden meclise üye çıkarabilmenin. 

Öyle ki Rıza Aydın eğer son viraj ilavelerini yapmasaydı Özer Matlı 16 meclis üyesi çıkarabilirdi.

Sonuçta Özer Matlı; 11 Meclis üyesi Rıza Aydın da 7 meclis üyesi çıkardı.

Bir de seçimin iptali için İl Seçim Kurulu’na itiraz da bulundu Rıza Aydın. Bulundu bulunmasına ama yine umduğu sonucu elde edemedi.

İtiraz nedeni Özer Matlının 2 yılık Borsa üyesi olmadığı ve bu nedenle seçime girip başkanlığa aday olamayacağı yönündeydi. Fakat Kurul, Özer Matlı’nın üyelik sürecini  inceledi, araştırdı.

Ve Rıza Aydın’ın ‘Matlı’nın üyeliği Kıdemsizdir’ itirazını yerinde bulmadı. Çünkü Özer Matlı’nın

 Ticaret Borsası’na iki yılı aşkın süre önce üyelik tescili yaptığı ortaya çıktı.

Anlayacağınız 40 yılın Başkanı Aydın öyle etti olmadı, böyle dedi olmadı! Koltuk yeni sahibine Matlı’ya nasip oldu.

ÖZER MATLI NELER YAPMALI ?

Dile kolay 40 yıllık gizli, gizemli bir yönetimden sonra yeni başkan Özer Matlı’dan beklentiler yüksek.

En başta da Şeffaf bir Borsa bekliyor Bursa .

Et ve Balık Kurumu işletmesi ve bu kurumun kirası yeniden gözden geçirilmeli.

Borsanın gayrimenkullerinin neler olduğu net bir tablo ile ortaya konulmalı ve kimler tarafından nasıl işletildiği kamuoyuna yansıtılmalı. Ticaret Borsası işlevsel olmalı ve ticari yaşamda, şehir ekonomisinde ağırlığını hissettirmeli.  Tabii ki Matlı yönetiminden beklenen arasında Rıza Aydın ve yönetiminin ardında nasıl bir tablo bıraktığı, sorusunun yanıtları da var.  Bu soruların yanıtları da yakın gelecekte ortaya konup gün yüzüne çıkarılabilecek mi? İzlemek, gözlemlemek lazım.

Bereketli bir hafta dileğiyle, sağlıcakla..!

Bursaspor’a yeni patron kim olur ?

Allah rahmet eylesin;

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’nın vefatı yeşil beyazlı camiada hüzün başta olmak üzere yönetim kaosunu da  beraberinde getirdi.

Malumunuz İbrahim Yazıcı’nın ölümü ile  öyle bir başkanlık yarışı start aldı  ki ortalık toz duman desem yeri var ;

Mevcut yönetim kendi içinde ikiye hatta üçe bölünmüş koltuk mücadelesi verirken ,şehrin  önemli kimlikleri de bir bir Bursaspor’a başkanlık için  konuşulur oldu..

Kimler, kimler yok ki Bursasporumuza başkan  olabilmeye talip.

Şu an ki yönetimden Recep Bölükbaşı mı desem ilhan Uslu mu desem  hatta İrfan Koç kolları sıvamış, ince ince başkanlık hesapları yapmaya başlamışlar.

Yönetim sınırları dışına çıkıp ‘başka başka kimler başkan olma hedefinde ?’ sorusunun yanıtını da araştırdım tabii ki;

 Ulaştığım isimler öncelikle sizlerin de tahmin edeceği üzere adaylıklarını resmen açıklayan ; bir; Mesut Mestan, iki; Erkan Körüstan’dı.

ADAYLAR SAHAYA ÇIKTI, KONGRE GONGU ÇALDI !

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Bursaspor dendiğinde Mesut Mestan’ı tanımayan yoktur gerçi ama kendisiyle ilgili hemen birkaç anekdot aktaralım;

Kulüpte yıllarca yönetim kurulu üyeliği yaptı.

Son olarak da İbrahim Yazıcı yönetiminde şampiyonluk sürecinde Futbol Şube Sorumlusu olarak görev aldı Mesut Mestan.

Bu arada ; merhum Başkan Yazıcı’dan sonra kupayı kaldırma şerefini yaşamış bir kimlik ..

Kısacası Mestan taraftarın tanıdığı bildiği ,Bursaspor üyeleri içersinde belli bir ağırlığa sahip olduğu gözlerden kaçmayan , basın huzurunda da başkanlığa aday olduğunu açıklayan  ilk İsim.

Seçilebilme şansı nedir ? sualinin yanıtına gelince;

Şöyle ki ; yöneticilik tecrübesi var Mesut Mestan’ın .Üye bazında yukarıda da ifade ettiğim gibi  gücü de mevcut. Bursaspor kulislerinde de konuşulduğu üzere kent dinamiklerinden de destek aldığı söyleniyor .

Yani anlaşılan Mesut Mestan yıllardır hedeflediği başkanlık koltuğuna bu kez daha yakın.

Image may be NSFW.
Clik here to view.
 Peki diğer başkan adayı Erkan Köristan, bu yarışta ne yapar, ne yapamaz, seçilebilme olasılığı nedir?

İşte bu sorulara yanıtlar;

Bir dönem Bursaspor Kulübü başkanlığı da yapan Erkan Köristan’ın, sergilediği yönetim şekli ile o süreçte başarılı bir başkan olarak değerlendirildiği söylenemez.

Çünkü kulüp o yıllarda ne yazık ki  lig fikstüründe alt sıralarda yer alıyordu. Ayrıca Fikret Üstenci yönetiminde Köristan Futbol Şube Sorumlusuydu ve  o dönemde takım küme düşmüştü.  

Şimdi; İki başkan adayı var şu anda resmen açıklama yapıp Koltuğa talip olan ve iki aday da kulüpte önceki süreçlerde Futbol Şube Sorumluluğu görevinde bulunmuşlar.

Bu görevdeki performanslarından yola çıkarak ve hangi isim başkan olmalı ?  sualine cevap ararsak, aynen geçerli olan kriter şudur ; ‘Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz’ !.

Mesut  Mestan bu görevdeyken Bursaspor Süper Lig’te şampiyon  olmuş, Erkan Köristan döneminde ise , tam tersi bir tablo; takım bir alt lige düşmüş..

Yani sonuç ortada fazla söze gerek yok değerli okurlar .

Şu da var tabiî ki gerçeklik payı halen net olmayan; Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin adayı deniyor Köristan için.

Ve  fakat Başkan Altepe, Köristan ile ilgili süreci geçmişten günümüze değerlendirip,  çok sevdiği yeşil beyazlı kulübe kendisini başkan olarak uygun bulur mu? Bekleyip, görmek gerek.

Geçmiş dönemlerden vurgu yapınca küçük bir hatırlatmada bulunmadan da geçmemek lazım;

Erkan Körüstan 2008 yılında 501 bin dolarlık alacağını Bursaspor’a bağışladığını, bakan ve vekiller huzurunda açıklamasına rağmen daha sonra bu meblağı kuruşuna kadar tahsil edip ekstradan yapılan 142 bin TL’lik fazla ödemeyi de kulübe vadeli çeklerle iade etmişti, bu işlemler kayıtlardadır, belgelidir.

Ve gelelim gündemdeki diğer adaylara,

RECEP BÖLÜKBAŞI; mevcut yönetimde 2. Başkan olarak görev yapıp başkanlığa göz kırpanlardan.Kendisi daha önceki dönemlerde 2. başkan olarak görev yapan isimlerin bir sonraki dönem başkan olmaları hasebiyle olsa gerek adaylık düşüncesinde  İLHAN USLU; Uslu da aynen Bölükbaşı gibi; yönetimden bir isim ve genel sekreterlik görevini yürütüyor. Üye bazında ağırlığı var mı derseniz? Çok da artı da olduğu söylenemez.

İRFAN KOÇ;  Başkan adayları arasında yönetimden bir kimlik. Ancak ‘adayım’ diyebilmek için gerekli zemini bulur mu? Açıkçası zor görünüyor.

HAYRİ YAZICI ADAY OLUR MU?

Peki merhum Başkan İbrahim Yazıcı’nın Ağabeyi Hayri Yazıcı  Aday olur mu?

 İşte en zor soru bu. Kanımca, aldığım duyumlara göre İbrahim Yazıcı’nın ailesinde, aynı soy isimde  değil başkan adayı, yönetim kurulu üyesi dahi  olunmaması yönünde görüş hâkim. Ve Aile İbrahim Yazıcı isminin efsane bir başkan olarak hafızalarda kalıp şehrin futbol tarihine yazılması kanaatindeymiş. Doğru olan bu mudur? Aslında budur ..

VE PARSEKER ROTAYI BTSO’DAN BURSASPOR’A ÇEVİRİR Mİ?

Öncelikle belirteyim;  BTSO Başkan adaylığı sürecinde Line TV’de gerçekleştirdiğim Kum Saati programıma katılan İlhan Parseker’e aynen şu soruyu sormuştum;

Bursaspor’a başkanlık düşünceniz var mı?

Yanıt da  şu iki  cümlelerden oluşmuştu;  Bir Bursasporlu olarak takımımızı gönülden destekliyorum. Ancak şu anki süreçte böyle bir düşünce içerisinde değilim. Yani Parseker, Kum Saati aracılığı ile aslında çok önceden Kulüp başkanlığı ile ilgili fikrini net bir biçimde aktarmıştı. Bundan sonra düşüncesi değişir mi ? bilinmez ama Parseker ile ilgili  böyle bir değişime ihtimal vermiyorum.

GÖKÇİN ARAS ADAY MI?

Kulislerde konuşulanlara göre;  bir dönem Bursaspor’da yönetim kurulu üyeliği yapan, Erkan Köristan ile birlikte aynı yönetimde görev alan Gökçin Aras da  başkanlık koltuğuna aday. Başarılı bir işadamı kimliğine sahip Aras’ın yine kulüpte ağırlığı olan işadamlarından destek aldığı ve aday olması yönünde talepler bulunduğu dillendiriliyor. Ne diyelim haydi hayırlısı.


‘İnegöl Anketi’nin Perde Arkası!.. Referans Araştırma Genel Müdürü Onur Karaduman Şehir’e Konuştu

 ‘Batsın Böyle Çirkin Siyaset’ başlığı ile geçen hafta Şehir Gazetesi’nin manşetinden duyurulan haber akıl almaz bir anket oyunun perde arkasını belgeleri ile gözler önüne serdi.

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in aynı partiden İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı başarısız göstermek maksadıyla yerel bir gazetede yayımlattığı anket, yorumlanış şekli ile ne yazık ki manipülasyonlarla dolu bir komplonun en bariz örneği oldu.

Milletvekili Şahin’in  anketin yayınlandığı  gün Şoförü Sedat Yaşar’a Kestel’deki bir gazete bayiinden 4 bin adet gazete satın aldırdığı  haberimizde fotoğraflarla apaçık ortaya çıkınca, sizin de tahmin edeceğiniz üzere sayısız telefon ve yorum birbirini izledi.

Bir vekilin kendi partisinden bir belediye başkanını ucuz taktiklerle nasıl da hedef alıp halk nezdinde yetersiz, pasif göstermek istediğini net bir biçimde gün yüzüne çıkaran haberi  okuyanlar hayretler içerisinde kalırken, araştırmayı gerçekleştiren kuruluş hakkında da sayısız soru yönelttiler.

ANKETİ GERÇEKLEŞTİREN KURULUŞ SAHİBİNDEN NET AÇIKLAMALAR

Peki anket hangi kuruluş tarafından gerçekleştirilmişti?

İnegöl’deki kamuoyu araştırması sonucu ortaya çıkan veriler anketi yayınlayan yerel gazeteye aynen iletilmiş miydi?

Anketin yorumu yine çalışmayı şekillendiren araştırma şirketine mi aitti?

Araştırma şirketi adrese teslim ısmarlama bir anket için mi çalışmıştı ? Yoksa İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı hedef alan çalışma yorumlanış, yayın ve dağıtım hali ile  sonradan mı gerçekliğinden sapmıştı?

  İşte tüm bu sorular ve daha fazlasını, Şehir’in kamuoyu ile paylaştığı haberin ardından gazetemize bizzat gelerek çalışmanın arka planını en ince detaylarına kadar anlatan anket sahibi kuruluş Referans Araştırma’nın Genel Müdürü Onur Karaduman’a sordum.

Onur Karaduman anketin 17 ilçede olduğu gibi İnegöl’de de detaylı bir çalışmanın ardından şekillendiğini ifade ederken,  sorulara verilen cevapların gazetede yayınladığı üzere aynı oranları yansıttığını belirtiyor fakat mühim bir konuya da özellikle dikkat çekiyor;

 ‘ Biz araştırma sonuçlarını tüm sorular ve cevapları ile, sonuçların tümünü kapsayan grafikler ile gazeteye aktardık. Bu süreçten sonraki kısım hangi soruların yanıtlarına yer verileceğine ve araştırmanın yorumuna asla müdahil olmadık’ açıklamasını yapan Onur Karaduman, anket sonuçlarını yaşananların ardından Başkan  Aktaş ile de paylaştığını söylüyor.

Onur Karaduman araştırma sonuçlarını İnegöl Belediye Başkanı ile kendisinin de ifade ettiği üzere en ince detaylarına değin paylaşıyor ve gazetede yorumlandığı gibi anket genelinden Başkanın karnesinin beklentilerin ya da konuşulanların aksine olumsuz bir tablo yansıtmadığı vurguluyor.

Image may be NSFW.
Clik here to view.

Referans Araştırma’nın Genel Müdürü Karaduman Başkan Aktaş’a aktardığı değerlendirmeyi Şehir Gazetesi’ne  yaptığı açıklamada da en ince detayları ile  açıkladı ve  aynen şunları söyledi;

  Yerel gazete ile 17 ilçede 11 bin 27 kişi ile gerçekleşen  kapsamlı bir anket çalışması yürüttük .

Ben ve ekibim 1 ay boyunca ilçe ilçe sahada  büyük emek sarf ederek halkla yüz yüze temastaydık. Çalışma karşılığında Referans Araştırma 1 kuruş dahi  ücret almamıştır.Anketteki veriler gazeteye yansıyan boyutuyla grafik  olarak doğrudur. Çalışmamızda ortaya çıkan sonuçlar şemalar ile, aslı gibi yayınlanmıştır. olumsuzluklar ise bu süreçten sonra ortaya çıkmıştır. ’

İlçe ilçe anket çalışmasını sadece ve sadece kurumsal tanıtım için kabul ettiğine ve maddi bir kazancı olmadığına özellikle vurgu yapan Onur Karaduman; amacının gerçek araştırma sonuçları ve yorumları halkı doğru bilgilendirmek olduğunu da ifade etti.

Karaduman’ın da anlattığı gibi anket fiyaskosu ile alakalı çalışmanın gerçekleştiriliş ve gazeteye aktarılış sürecine kadar her şey normal .

Image may be NSFW.
Clik here to view.

Ama bakın sonra neler oluyor ?

İnegöl anketi verileri ile ilgili Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın dahi bir itirazının söz konusu olmadığını belirten Karaduman, çirkin bir siyasi oyuna dönüşen anket çalışmasında  olumsuzlukların başlangıç noktası da açıkladı.

SORUN ANKETİN YORUMUNDA

Onur Karaduman yorum ile ilgili farklı algı oluşturup Başkan Aktaş’ın karnesinin ince nüanslarla nasıl başarısız gösterildiğini ise şu sözlerle anlattı; 17 ilçeyi kapsayan çalışmamızda özellikle dikkat edilmesi gereken net bir sonuç var; Alinur Aktaş  diğer ilçelerle kıyaslandığında başarı sıralamasında 17 ilçe içinde görünen tabloda 4. sırada yer alıyor ki bu başkan adına ciddi olumlu bir veri olarak net ortada .Ve başarı sıralamasında ilk 4’te bulunabilmek  anketin yorumu ile  ucundan kıyısından asla bağdaşmıyor.  

Çalışmamızın şema botuyla gerçekçi olduğunu fakat yorum bazında yanlış yansıtıldığı ispatlamak adına anketin soruları üzerinden gidersek ;

Sual 1) AK Partinin alabileceği maksimum oy düzeyini belirlemek için yönetilen soru

Adayı beğenmeniz durumunda AK Partiye oy verir misiniz?   Sonuç yüzde 77.

Referans Araştırma; Bu soru ile bağlantılı olarak devamında halka aynen şöyle sordu;

Başkan Aktaş aday olursa eğer tercihiniz evet mi hayır mı olur ?

Kesinlikle oy veririm ve oy veririm oranlarının toplamı yüzde 37.

Image may be NSFW.
Clik here to view.

İşte iki verinin karşılaştırması anket bütünlüğü açısından gazeteye göreceli yansımış ki; gerçekte bu oranla Başkan Aktaş diğer ilçelere göre ortalamanın en az yüzde 10  üstünde .

İki dönemdir İnegöl’ü yöneten Başkan Aktaş  son seçimde yüzde 46 ile başkan seçildi.  Başkan 3. kez aday olursa asla oy vermem ve oy vermem diyenlerin toplamı  ise  anketimize göre yüzde 44 bandında.

Alinur Aktaş’ın 9 yıldır ilçeyi yönettiği ve İnegöl’de güçlü bir Saadet Partisi  oy potansiyeli (yüzde 28 ) olduğu düşünüldüğünde Başkan ile alakalı veriler  bu kategoride de olumsuz bir grafik yansıtmıyor.

BELEDİYE ÇALIŞMALARINDAN MEMNUNİYET

Onur Karaduman anket detaylı incelendiğinde İnegöl halkının yüzde 52’sinin, ‘Belediyenin çalışmalarından memnun musunuz?’ sorusuna evet yanıtını verdiğini ifade ederken  , bu verinin Başkan Aktaş ile ilgili net bir gösterge olduğunu da kaydetti.Bir olumlu veri daha başkan Aktaş ile ilgili  yerel gazetede göz ardı edilen;  Aktaş’ın başarı durumu ile ilgili genel kanaat yüzde 40 düzeyinde olumlu. Peki Karaduman Şehir Gazetesi manşetinden duyurulan haberle kendi kuruluşuna ait anketin çirkin bir siyaset oyununa alet olduğunu öğrenince  neler yaşamış dersiniz? Tabii telefon üstüne telefon trafiği.Sayısız yorum ve sert eleştiriler . Her arayana olayın perde arkası anlatılmak zorunda kalınmış. Sonuçta anlattıklarına göre; Onur Karaduman  anketi gerçekleştirmiş, yalın haliyle de teslim edip  yorumu gazeteye bırakmış.  Belki de tek hatası  buydu .

Ve bu hata bir başkanı halka yetersiz , pasif gösterip yerin dibine geçirme  girişimine  kadar uzandı.

Ne demişler; ‘Kendi işini, kendi gören kazanır’  ve Abdal’ın dostluğu köy görünceye kadardır …

Ataların sözlerini unutmamak lazım ..

Sağlıcakla kalın ..!

 

   

 

Gezi Olaylarını sınava taşıyan akademisyene soruşturma!

Şöyle bir düşünün; Bir Gezi Parkı nelere kadir oldu?

Zihinlerde beliren  öncelikli cevaplar; ister istemez eminim  ki  şu başlıklardan ibaret;

Önce masum bir tepkiydi fakat istenmeyen sayısız olaya neden oldu.

Provokatörler at oynattı.

Kamu malına zarar verildi.

Sokaklar savaş alanına döndü.

Esnafın ekmek tekneleri büyük hasar gördü ..Daha daha mı nelere neden oldu  Gezi Parkı mevzuu?

İnanmayacaksınız ama bir tarih profesörünün ilginç ve bir o kadar da akıl almaz final  sınavı uygulamasına bile sebep oldu…

Nasıl mı?

Tarih profesörü sınavda  Gezi Parkı ile ilgili öylesine sorulara yer verdi ki; görevi eğitim olan bir akademisyenin işi gücü bırakıp öğrenciler arasında bölücülüğü amaç edindiği apaçık gün yüzüne çıktı…

Söz konusu üniversite Bursa’mızın eğitim simgesi konumundaki Uludağ Üniversitesi…

Tarih bölümünde görev yapan Prof. Dr. Nurcan Abacı, bölümden bu yıl mezun olacak öğrencilerin final sınavında beklenmedik iki soru sordu…

Image may be NSFW.
Clik here to view.

BİR; Taksim Olaylarının değerlendirilmesi!

Soru şöyle;  İstanbul’da bulunan Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan düzenlemelere karşı çıkanların başlattığı protesto gösterileri, 28 Mayıs 2013 günü polisin müdahalesi sonucu daha da genişledi. Tanık olduğunuz duyduğunuz bu olayın bilgisinin gelecek kuşak tarihçilerinin araştırma konularından birisi olacağını biliyorsunuz. Haleflerinize kolaylık olması bakımından, bu toplumsal olayın kayıtlara nasıl geçtiğini, izlediğiniz film ve okuduğunuz kitapları göz önüne alarak değerlendiriniz.

 

KAREKODLA GEZİ DİRENİŞİ SORUSU

İKİ; İşte bu sorunun detaylarını okuduğunuzda gerçekten de hayrete düşeceksiniz;

Prof. Abacı; bu sualde ise öğrencilerden sınav kağıdı üzerinde bulunan ve sadece akıllı telefonla okunabilecek karekodu çözmelerini istedi. Karekoddaki kodu çözen ve sonucu kendi e-postasına gönderen ilk üç öğrenciye de 10 puan ekleyeceğini özellikle belirtti ve aynen şöyle yazdı;

Aşağıdaki görseli çözen ve sonucu e-posta adresime gönderen ilk üç kişiye 10’ar puan ekleyeceğim.

Karekoda ise Abacı tarafından şu ifadeler kodlanmıştı:

 

Mezuniyetinizi kutlar, bundan sonraki hayatınızda başarılar dilerim.

 

Hr yr tksm hr yr drns! 

 

Abacı’nın oluşturduğu ve öğrencilerinin çözmesini istediği bu mesajda sessiz harflerle kodlanan kısma uygun sesli harfler ilave ettiğinizde ortaya çıkan cümle ise Taksim Gezi Parkı olaylarıyla sloganlaşan şu ifade:

 

‘Her Yer Taksim, Her Yer Direniş’ !

 

Sınav ciddiyeti ve bilimin tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmayacak bu uygulama karşısında Uludağ Üniversitesi yönetiminin  nasıl bir tutum sergileyeceğini merak ettik ve Rektör Kamil Dilek’e  sorduk .

 

REKTÖR DİLEK; ‘SORUŞTURMA BAŞLATTIK’

Tarih Profesörü Nurcan Abacı’nın bir eğitimciye yakışmayan, bölücü tutum ve mesaj içerikli final sınavı uygulaması ile ilgili gelişmeden haberdar olduklarını ifade eden   Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek  ŞEHİR’e soruşturma başlattıklarını açıkladı.

Tarih Profesörü Nurcan Abacı’nın soruşturmanın başlangıç sürecinde şehir dışında Ankara’da olduğunu söyleyen Rektör Dilek; olayın ilgililer tarafından detaylıca araştırıldığını, çözüm için üniversite yönetimine zaman tanınmak gerektiğini belirtti.
Soruştur sonuçlanmadan haksız bir yorum yapmaktan kaçınmak gerektiğini kaydeden Kamil Dilek; yetkililerin söz konusu sınav soruları ve karekod fotosu üzerinde çalıştığını kaydetti.

REKTÖRDEN NUTUK DERSİ YORUMU   

Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek’e Türkiye genelinde sadece Uludağ Üniversitesi’nde okutulan ‘Nutuk Dersi’ uygulamasını da sordum. Kamil Dilek; Dersin neden yalnızca Uludağ Üniversitesi’nde okutulmaya devam ettiğini yönündeki sualime detaylı yanıt vermekten kaçınırken ; dersin geçmiş dönemde alınan bir karar ile uygulandığını  ifade etmekle yetindi.Her Üniversitenin eğitim programının farklı olduğunu söyleyen  Rektör Dilek ; ‘Nutuk  dersine öğrencilerden tepki gelirse değiştirir, farklı bir derse yer veririz’ değerlendirmesini yaptı.

Ancak bu değerlendirme açıkçası Uludağ Üniversitesinde okuyan onca yabancı uyruklu öğrenciler düşünüldüğünde çok da yeterli bir yanıt içermedi. Çünkü bu öğrencilerden ne kadarı Nutuk dersi görmek istiyor? Sorusuna yanıtlar ciddi oranda ‘Başka bir ders uygulamasına geçilmeli’ cevabını kapsıyor. İşte tam da bu noktada Üniversite yönetimi bu talepleri göz ardı mı ediyor ? sualine geliyoruz ki; Rektör Durak’ın öğrencilerden ‘Nutuk’a tepki almıyoruz değerlendirmesi ile bu durum hiç de örtüşmüyor.

 GEZİ FİNALİ VE NUTUK DERSİ VEKİL YILDIRIM’IN GÜNDEMİNDE    

Hatırlayacaksınız;  Türkiye’de sadece Uludağ Üniversitesi’nde okutulmakta olan NUTUK dersi, Ergenekon Davası’nda yargılanan ve savcı tarafından hakkında ağarlaştırılmış müebbet istenen Mustafa Yurtkuran’ın Uludağ Üniversite’si rektörlüğü döneminde Tıp Fakültesi de dahil bütün bölümler için zorunlu ders olarak müfredata eklenmişti.

“NUTUK’un yalnızca Uludağ Üniversitesi’nde ders olarak okutulmaya devam ediyor olmasını, ihtilal zihniyetinin simgesi ve sloganı haline getirilme çabalarını doğru bulmuyorum’ değerlendirmesini yapan  AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım konuyu Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya yazılı olarak ilettiğini, Tarih Profesörü Abacı’nın akıl almaz final sınavı ile ilgili YÖK Başkanlığı’na da yazılı olarak bilgi verdiğini kaydetti.

Şimdi Tarih profesörünün karekod direnişli final sınavı ile ilgili Uludağ Üniversitesi yönetiminin başlattığı soruşturmanın sonucu ve YÖK Başkanlığı’nın Milletvekili Yıldırım’ın yazılı bilgilendirmesine yanıtı merakla bekleniyor. Bir de yine Vekil Yıldırım’ın Uludağ Üniversitesi’ne özgü Nutuk Dersi ile ilgili Milli Eğitim Bakanı’na sunduğu tespitlere bakalım nasıl bir değerlendirme ile yanıt gelecek…

Sağlıcakla, Bereketli bir hafta dileği ile..!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bursaspor Kongresi’nin Perde Arkası..!

 

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Körüstan ne yapar; ne yapmaz ?

Allah Rahmet eylesin..

Bursaspor’a lig şampiyonluğunu  yaşatan tek  efsane başkan olarak anılan İbrahim Yazıcı’nın  vefatından sonra , yeni başkanı belirlemek üzere gerçekleşen seçim,  ülke ve kent gündeminin yoğunluğunda olacak, çokça konuşulup tartışılamasa da tam manasıyla kıyasıya , kıran kırana bir kongreye sahne oldu…

Sonuçta Erkan Körüstan  kazandı, Başkan Seçildi…

Hayırlı olsun diyelim, başarılar dileyelim…

Peki seçim  sürecinde neler yaşandı?

Kimler, hangi çevreler Körüstan’ı destekledi?

Körüstan bahsedildiği gibi Recep Altepe’nin adayı mıydı?

Sözü fazla uzatıp, karmaşıklaştırıp, dolandırmadan gelelim  bu soruların yanıtlarına…

Seçim öncesi ve sonrası Bursaspor’un kongre sürecini yakından izledim.

Adaylığını basına ilk açıklayan isim Mesut Mestan, ardından ‘Ben de adayım’ demek için basın kuruluşlarına faks göndermeyi tercih eden yeni başkan Erkan Körüstan ,kongreye kısa süre kala ‘Bu yarışta varım’ diyen bir başka isim  İlhan Uslu ve Kardeşi  merhum BAŞKAN İbrahim Yazıcı’nın vefatından sonra ‘ Başkanlığa talip olur mu hiç? Olmaz!’  diye düşünülen  Hayri Yazıcı, Recep Bölükbaşı ile Muzaffer Önadım’ı da sayarsak 

İşte bu altı isim arasında çekişmeli, tansiyonu yüksek bir kongre daha geçti…

Daha önce bu köşede kaleme almıştım  hatırlayacaksınız ‘;Hayri Yazıcı Başkanlığa aday olmaz’ diye .

Çünkü Yazıcı Ailesi’nin ortak görüşü şuydu ;’ Merhum  İbrahim Yazıcı ismi efsane başka olarak hafızalarda kalmalı. Bir başka Yazıcı soyadlı kimlik Bursaspor’da faaliyet göstermemeli’.

Ancak söylenenlerin tam tersi oldu. Hayri Yazıcı durdu, duramadı , Kardeşinin vefatı üzerinden kırk gün bile geçmeden ‘Ben de bu yarışta varım, koltuğa talibim’ dedi…

Peki neden aile görüşünün ve genel kanının tam tersine bir tercih yaptı Hayri Yazıcı dersiniz?

Kulislerde konuşulanlara göre,  başta  İlhan  Parseker olmak üzere arkadaş grubunun yoğun isteği üzerine aday oldu Yazıcı ve adaylık başvurusunu da son anda avukatı aracılığı ile son gün ,son saat hatta biraz gecikmeli olarak vekaleten avukatı aracılığıyla divan kuruluna sundu.

Şimdi düşünün;  genel kurulda vekaleten oy kullanılabiliyor mu?

Tabii ki de hayır.

 O zaman Başkanlığa aday olma şekli Hayri Yazıcı’nın nasıl oluyor da vekaleten avukat aracılığı ile kabul görüyor? İşte tam bu aşamada Bursaspor Divan kurulu üyelerinin Yazıcı’nın adaylığını avukatı aracılığı ile  kabul ederek taraflı tutum sergileyip, çifte standart uyguladıkları apaçık ortaya çıkıyor.

Anımsıyorum da İlk aday Mesut Mestan  adaylık başvurusunu kabul ettirebilmek için bir hayli çaba harcamıştı. Daha önce Bursaspor sicil kuruluna sevk edildiği için ceza alıp almadığı  ince elenip sık dokunulan Mestan’ın bu durumu,   Divan Kurulu Başkanı Kadir Şankaya tarafından da  basın huzurunda kendisine tebliğ edilmişti.

Velhasıl; tablo apaçık ortada seçim ile ilgili daha adaylık başvuruları yapılırken  kayırma içgüdüleri etkin olmaya başladı ki Mestan ve Yazıcı’nın adaylıklarının kabul şeklini kıyasladığımızda ortaya hiç de etik olmayan bir görüntü yansıdı.

Neyse bu süreci kamuoyunun takdirine bırakalım, kongrede yaşananlara değinelim biraz da…

‘Erkan Körüstan seçimi Bursa’nın dinamikleri diye adlandırdığımız, siyasiler, iş dünyasının önemli simaları, ve başta Recep Altepe’nin desteği ile kazandı’ deniyor.

Nasıl başardı da Başkan Körüstan tüm bu çevrelerin hepsinden destek alabildi?

Örneğim İşadamları dendiğinde Bursaspor’da etkin kimlik olan bir Cavit Çağlar faktörü var…

Cavit Çağlar, yıllardır çok yakın dostu olduğu bilinen Hayri Yazıcı’ya değil de ;  niçin Erkan Köristan’a açıkça destek verdi örneğin…

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe Köristan’ın yanında fotoğraf verirken, siyasi dengeleri  dikkate almanın ehemmiyetine mi  istinadendi Cavit Çağlar’ın bu desteği?  

Artık siz düşünün..!

 Düşünün de şunu da unutmayın sakın?

Eğer iç dengelerde hesaplar yapılıp ortaya döküldüğünde sonuç öyle ya da böyle  aynen Cavit Çağlar örneğinde olduğu gibi üyelerin tercihlerinde Başkan Altepe’nin yanında yer alan Erkan Körüstan’a işaret ediyorsa;

bir de Şöyle anlatayım; Körüstan’ın yönetim kurulunda Recep Altepe’ye akrabalıkları ile bilinen üyeler var ise ortada tek gerçek bulunuyor;  Bu kulübü yönetecek asıl kimlik Başkan Altepe’nin ta kendisidir.

Hani Yazı başlığında da sorduk ya Başkan Körüstan ne yapar diye?

 Köristan’dan öncelikli beklenti , kulübü şeffaf, denetlenebilir ve hakkaniyetli bir duruş ile yönetebilmesi…

 Kuşkusuz sportif başarı da  istiyor bu şehir yeşil beyazlı kulüpten.

Başarı için de gerekli transferin bir an önce gerçekleşmesi şart.

Eh bu transferler yapılırken inanıyoruz ki Başkan Körüstan yol haritasında sağa sola sapmaz, menfaat gruplarını çevresinden  olabildiğince  uzak tutar…

Futbolcu simsarları, çıkarcı menajer kimlikler Bursaspor’un kapısından içeri girememeli ki başarı  gelsin,  

Kulüp kulislerinden aldığım duyumlara göre birkaç kimlik başkan Körüstan’a çok fazlasıyla yakın ve bu isimler geçmişteki backgroundlarına bakıldığında güven veren bir yapıda değiller…

Bizden söylemesi…                                                 

Image may be NSFW.
Clik here to view.
İLHAN PARSEKER BUNDAN SONRA NEREYE KOŞAR?

Şöyle bir kulak verdim de kentin iş dünyası, spor camiası ve de siyasi kulislerine…

Çokça Konuşulan bir isim var bu aralar…

İlhan Parseker!!

 Neden mi konuşuluyor çokça Parseker?

Bir; BTSO Başkan adaylığını denedi.

 Çok  çalıştı, gece gündüz; ‘Mirkelam’ misali  koştu, çabaladı.

Fakat Olmadı.

 Oda başkanlığını İbrahim  Burkay’a kaptırdı Parseker…

Bursaspor  kongresi ile   kendi aday olmasa da  Aday Hayri Yazıcı’nın vekili gibi hareket ederek , öne çıkan Parseker, yine bir depar yaptı, maratona çıktı , ancak bu yarışta da ipi göğüsleyemedi..

Hatırlatmakta fayda var…

Parseker siyasette girdiği yarışlarla da biliniyor.

Önceki yıllarda Doğruyol  Partisi’nden milletvekilliği hedefleyen Parseker’in bu hayali de kıl payı gerçekleşemeden son bulmuştu.

Peki Parseker bundan sonra başka  nereye koşacak dersiniz?

Aldığım duyumlara göre; Parseker pes edecek gibi görünmüyor ve kendine yeni parkurlar arıyormuş…

Bakalım İlhan  Parseker bu kez hedefi doğru belirleyip, on ikiden vurabilecek mi?

 Hedef konusundaysa ilk akıllara gelen yarış  kuşkusuz sizlerin de tahmin edeceği üzere yerel seçimler…

Artık başka STK’ların SİAD’ların  başkan adaylığı mı olur,  yoksa başka siyasi  hedefler  mi  bilinmez ama,  atalarımızın da söylediği gibi bilinen tek gerçek var , ‘ Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali, Parsekeri’ çok yakında yeniden er meydanlarında görürseniz sakın şaşırmayın…

‘ Bre Pehlivan, durmak yok yola devam , meydanlar seni bekler!!!

Hayırlı haftalar olsun..!

 

 

 

Nilüfer Karakoç Neden Susuyor ?

 

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Hatırlayacaksınız; bundan bir ay kadar süre önce; AK Parti Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Karakoç hakkında ciddi iddialar gündeme gelmişti…

Öyle ki bu iddialar yenilir yutulur cinsten değildi…

Hani derler ya  ortaya atılanlar eğer gerçekse, ‘Yerle yeksan edecek’ boyuttaydı..

 Peki  hangi şaşırtıcı söylentileri içeriyordu  İktidar Partisi’nin İl Kadın Kolları Başkanı ile ilgili ileri sürülen  savlar?

Başkan  Karakoç’un ‘Özel Falcısı’ olduğunu…

Bir de bu özel falcıya kendi ekibinde görev verdiğini…

Bu iddia şaşırtıcı olduğu kadar ilginç de değil mi?

Bitmedi ;

Örneğin ; Ramazan ayında yapılan erzak yardımlarını ihtiyaç sahiplerine değil de kendi yakınlarına dağıttığını…

Üye aidatlarını da  kendi özel ihtiyaçları için kullandığını…

İl Başkanı Sedat Yalçın ile  aralarının açıldığını…

 

İşte tüm bu sarsıcı başlıklar 06.06 .2013 tarihindeki Olay Gazetesi’nde Yusuf Kayışoğlu’nun köşe yazından yayımlandı ;

Nilüfer Karakoç hakkındaki o satırları  aynen aktarıyorum ;

 

“  Bir süredir İl Kadın Kolu Başkanı Nilüfer Kahveci ile ilgili Ak Parti il yönetimine kadar ulaşan iletiler var.

 

Kahveci, kendisiyle ilgili 15’e yakın iddiayı içeren iletiyi gördüğünü söylüyor.

Hepsi için “Yalan, beni çekemeyenler bunu yapıyor.

Biri oturmuş kafasından bunları yazmış” diyor.

 

Mesela iddialardan birisi özel falcısı olduğu yönünde…

 

Kahveci, böyle bir şey olmadığını, yönetiminde yer alan Aliye Gürgen’in geçmişte kafesi olduğunu, o kafede daha önce fal baktığını ancak yönetime girmesiyle bunları yapmadığını, kafesini kapattığını söylüyor.

Kahveci, Gürgen’i yönetiminden atması yönündeki telkinlere kulak vermediği için bu iddianın bu şekilde yansıtıldığını savunuyor.

Üye aidatlarını kendi özel ihtiyaçları için kullandığı yönündeki iddiaya da şu yanıtı veriyor:

“İktidar partisinin kadın kolları başkanı 20 lira aidata mı ihtiyaç duyar.

Biz toplanan bu paraları düğünlere cemiyetlere harcıyoruz hatta çoğu kez yetmediği için kendi cebimden karşılıyorum.”

 

Bir başka iddia Ramazan ayında yapılan yardımlarla ilgili…

 

Kahveci bu konudaki iddiaları da kabul etmiyor.

Parti kanalıyla yapılan erzak yardımlarını iddia edildiği gibi fakir aileler yerine kendi yakınlarına göndermediğini söylüyor.

 

İl Başkanı Sedat Yalçın’la aralarının açıldığına dair iddiaya da katılmıyor.

 

“Beni bu göreve Sedat Başkan getirdi.

Hiçbir sorunumuz yok.

Benim olduğum yerde ihanet olmaz” diyor.

Özetle, iddiaları kabul etmiyor.

Kadın kolları genel merkezinin sürekli kendisine görev vermesini hatırlatıyor, bu iddiaların yolunun kesilmesi için uydurulduğunu öne sürüyor.

Ak Parti İl Kadın Kolu Başkanı Nilüfer Kahveci’nin kendisiyle ilgili iddialara verdiği özet yanıtlar böyle…

 

Ancak, Ak Parti erkine yakın kaynaklar, iddiaların Ak Parti Kadın Kolları Genel Merkezi’ne iletileceği ve bir iç denetimin isteneceğine dikkat çekiyorlar.”

 

Peki yazılan çizilen bunca iddiadan sonra AK Parti Kadın  Kolları Başkanı Nilüfer Karakoç  neden susuyor ?

 

Eğer kendisi ile ilgili söylenenlerin gerçeklik payı yoksa söz konusu Gazeteye  bir tekzip yazısı gönderip yayımlatmayı niçin talep etmiyor ?

 

Ve de Başkan Karakoç her şeyden önemlisi hakkında bunca soru işareti , olumsuz veri gündeme gelmişken neden  hukuki süreç başlatmıyor ?

 

Bu suallerin yanıtları açıkçası hem parti teşkilatınca hem de bursa kamuoyunca merakla beklenedursun ; Nilüfer Karakoç sadece şunu  yaptı ;Kendi Facebook hesabından bir açıklama gönderdi . Başkan Karakoç ‘un açıklaması da aynen şöyleydi ;

 

“BEN NİLÜFER KARAKOÇ….28 Şubat’ın soğuk günlerinde derse giren başörtülü bir öğretmen iken öğretme hakkım bile elimden alınmak istemiş, birçok psikolojik tacize maruz bırakılmıştım. Zor günlerdi, medya henüz sosyal medya olmamıştı benim gibi mazlumlar için türlü türlü iftiralar atıyor, olmadık cümleler hem başlıklarda hem de satırlar da yer alıyordu. Sonra bizden biri … içimizden biri manşetlerde Muhtar bile olamaz diye yer aldı, ama kaderi ve adaleti unutan manşetçiler ülkemizi bitirmişken tam ümitler sönmüşken her şey bitti denilirken bir ümit olabilir başbakanım ve arkadaşları yeni bir yola girmişlerdi. Ülkem için, benim için, kızlarım için bir ümit belirmişti, bu halk hareketinin içinde yer almak benim için onur olacaktı,28 Şubat’ın aktörleri ile yüzleşmek istiyordum, onlardan hakkımın adilane sorulmasını istiyordum. Ak kadrolarla 11 yıldır çeşitli hizmetler görmeme imkan sağlayan Rabb’ime hamd olsun… Bugün kadın kolları olarak hizmet gören ben, bu hizmetin her aşamasında yer aldım, yarın da, sonrasında da verilecek her görevi , görev ne olursa olsun yapmaya hazırım, yeter ki bu dava ivme kaybetmesin yeter ki hak ve hakikat zebun olmasın, yeter ki ülkem bugünkü gibi çiçek bahçesi olsun. Bugün yine başbakanıma gezi parkı dolayısıyla türlü türlü iftiralar atılmakta, akla gelmedik düşünceler icraat olarak yerini almakta. Ama şükürler olsun ki adalet her zaman tecelli etmekte ve hüküm adilane işlemektedir. Son günlerde hakkımda isnat edilen şeyler bizi üzmüştür ama davamızda ne kadar kararlı yürüdüğümüzü de bize göstermiştir. Mutlaka her kriz turnusol kağıdı etkisi göstererek farklı güzelliklere sebep olmakta. OLAY GAZETESİ’NDE HAKKIMDA YAZILANLAR  BU YOLDA KARARLILIKLA VE AZİMLE YÜRÜDÜĞÜMÜN TARİHİ VESİKALARIDIR. GÜCÜNÜ LİDERİNİN İNANCINDAN ALAN BİR NEFER VE SİZDEN BİRİ

 

NİLÜFER KARAKOÇ…

Sizler ne düşündünüz bu açıklamayı okuduğunuzda bilmem ama benim zihnimde hemen  beliriveren

Birkaç düşünceyi paylaşayım;

 

BAŞKAN KARAKOÇ SADEDE GELEMEMİŞ!

 

Başkan Karakoç bu açıklamada neden;  şöyle söylerler ya hani;  bir türlü sadede gelememiş. 28 ‘Şubat süreci ve görev verilirse buradayım, hazırım’  bölümleri  gereksiz değil mi sizce de? AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı’nın Facebook  sitesinden savunma niteliğinde yaptığı bu açıklamada, Başörtüsünü bir kılıç kalkan gibi kullanması, 28 Şubattan söz edip korunma telaşına kapılması, sizce de konuyu saptırıp , bam teline basıp  asıl mevzuyu kamufule etme çabası değil midir ?

 Mesela bu açıklamada üye aidatlarının nerelere nasıl harcandığını neden net bir biçimde ortaya koymamış Başkan Karakoç?

Yusuf Kayışoğlu’nun yazısına göre üye aidatlarının parti cemiyetlerinde harcandığını ifade ediyor  Nilüfer Karakoç.

 Peki  öyleyse de bu nasıl  bir durum ? diye  sormazlar mı?

Yani AK Parti tüzüğünde aidatlar cemiyetlerde değerlendirilebilir diye bir ibare var mı?

Ya da bu harcamalar neye göre nasıl yapılıyor ? Aidatların cemiyetlerde harcandığına dair resmi bir tutanak  mevcut mu ?

Bir de şu falcı yönetici iddiasına net  yanıt vermesi ve de belirgin bir tutum sergilemesi  gerekmiyor muydu  Nilüfer Karakoç’un..?

Kayışoğlu’nun yazısında yer alan açıklamada  Kadın Kolları Başkanı bir yandan böyle bir iddiayı yalanlarken bir yandan da  Aliye Gürgen adlı yöneticinin fal kafesi olduğunu  doğrulayıp yönetime girdikten sonra bu işleri bıraktığını söylüyor.

Anlayacağınız açıklama hem bir çelişkiyi  ortaya koyuyor hem de mühim bir soruyu gündeme getiriyor.

Geçmişte sahibi olduğu fal  kafede bakım yapan bir bayan şimdi AK Kadın Kollarında yönetici sıfatıyla nasıl oluyor da bulunabiliyor? Sorusunu …

Görünen o ki Nilüfer Karakoç ile ilgili tüm bu iddialar , kamuoyuna yansıyan şekli ve siyasi kulislerde kulaktan kulağa hızla yayılır haliyle  üzerine perde çekilip rafa kaldırılacağa benzemiyor . 

Hal böyleyken Nilüfer Karakoç’a naçizane önerim, bir basın toplantısı düzenleyerek hakkındaki sorulara ve konuşulanların tümüne net   yanıtlar vermesi, sonraki süreçte de  tabii ki konuyu hukuki  boyuta taşıyabilmesi…

 

Sağlıcakla, mutlu bir hafta dileği ile…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hidamet Asa; İznik’e güçlü geliyor !

 

İznik , hizmette kaybettiği yılları Hidamet Asa ile kazanacak gibi görünüyor.

Seçime daha yıl varken nasıl olur da bu denli net bir  yorum, açık bir değerlendirme kaleme alınır? diye soruyorsunuzdur kuşkusuz ..

İzah edeyim ; kısa süre önce yine bu köşede  AK Parti’de ilçe ilçe kimlerin belediye başkanlığı koltuğuna talip olabileceğini, hangi kimliklerin başkanlık için talep aldığını bir bir aktarmıştım.

İznik için yaptığım tespitte de ilk sırada Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa’yı öngörmüştüm.

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Peki neden Hidamet Asa ?

İlçe genelinde yapılan son anket verileri ve İznik’in siyasi kulis atmosferine göre Hidamet Asa ismi öylesine dillendirilir olmuş ki ; artık kulaktan kulağa yayılma modu aşılmış, Marmarabirlik Başkanı ile ilgili adaylık söylemini sağır sultan bile duymuş desek yeri var .

Ayrıca edindiğim bilgiye göre; Asa çeşitli çevrelerden, sivil toplum örgütlerinden ve de İznik’in iş yaşamına yön verenlerinden  yoğun şekilde  ‘Başkan Adayı ol’ talebi alıyormuş.

Hidamet Asa bu talepler karşısında şimdilik sessiz kaladursun kanımca AK Parti cephesinden bakıldığında; İznik için konuşulan başkan adayları içinde en uygun aday kendisi…

Şöyle de ifade edilebilir;  Hidamet Asa kimliği İznik ‘in formatı ile örtüşüyor.

Marmarabirlik Başkanı Asa İznikli.

Bu veri gerçekten de önemli. Çünkü İlçede bir ‘Yerli-Gürcü’ ayrımının ve de çekişmesinin var olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, geçtiğimiz yerel seçimlerde AK Parti İsmail Yılmaz’ı aday göstererek kaybetmişti. 2009 seçimlerinin  AK Parti adayı Yılmaz, Gürcü kökenliydi.

Hal böyleyken İktidar Partisi karar mekanizmalarının İznik’te bir kez daha belediye başkanlığını başka partiye kaptırmamak adına bu kez tercihini ‘Yerli’ bir adaydan yana kullanma ihtimali oldukça yüksek.

Hidamet Asa da İznik’in yerlisi, doğma büyüme İznikli .

Dışarıdan bir isim değil. İşte  bu veri de Asa için ciddi oranda artı değer .

Sadece Asa’nın ilçeden biri olması değil tabiî ki adaylık ihtimalini güçlü kılan faktör.

Hidamet Asa Marmara birlik Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden evvel  kuruluşun İznik Kooperatifi’nin de başkanlığını yapmış ve ilçenin ticari yaşamına desteği ile  dikkat çekmişti.

Bu arada  Marmarabirlik, bünyesindeki diğer bölgelerin ekonomilerine kattığı  katma değeri İznik için de    hali hazırda sağlamaya devam  ediyor .

Aldığım duyumlara göre;  bundan 3 yıl öncesine kadar devlete vergi borçlarından dolayı iflasın eşiğine gelen Marmarabirlik’i, başkanlık görevini üstlendiği andan itibaren artı değerlere taşıyan ve kuruluşa ivme kazandıran  Hidamet Asa’nın, İznik’in sivil toplum oluşumları temsilcileri ile diyalogları da son dönemde bir hayli  yoğunlaşmış.

Hidamet Asa’dan başka İznik’te AK Parti’den  başkanlığa aday olabilecekler arasında ilk sıralarda yer alan İlçe Başkanı Osman Sargın’a ise pek sıcak bakılmıyor. Çünkü AK Parti, geçen seçimlerde Sargın’ın İlçe Başkanlığında seçim kaybetmişti. Bu olumsuz veri  Sargın ile ilgili öncelikli tespit olarak hafızalara yer etti kuşkusuz.

Sargın’ın Belediye Başkan adaylığı ile ilgili  bir başka soru işareti oluşturan anekdot ise İlçe başkanının AK Parti’deki kutuplaşmaların içinde fazlasıyla yer aldığı ve yol haritasına sadece  Bakan Faruk Çelik kanadından  yön verdiği duyumu.

İşte bu veri de  parti genel merkezi nezdinde  nasıl yorumlanır ? Açıkçası söz konusu sorunun yanıtı şu aşamada tam bir muamma.

Diğer yandan mevcut Belediye Başkanı Kadri Yılmaz’ın  sağlık sorunları nedeniyle başarısız bir dönem geçirdiği ve de ilçenin beklediği hizmeti alamadığı da apaçık ortada.  

Hidamet Asa’nın en yakın rakibi, AK Parti ilçe Başkanı Osman Sargın ile alakalı mevcut tabloyu da aktardıktan sonra  iktidarın  İznik için  iki olası aday adayı kıyasladığında aynen yazı başlığındaki vurgu  ortaya çıkmıyor mu?.

Hidamet Asa, Marmarabirlik’in ilçedeki kuvveti, muhafazakar yapısı ve AK Parti geleneğinden gelen kimliği göz önünde bulundurulduğunda öyle böyle değil gerçekten de İznik’te Başkan adaylığına en yakın isim.

Asa’nın İznik’te katıldığı programlarda ve ilçedeki temaslarında yoğun katılım gözlendiği  bilgisini de bütün bu değerlendirmelerin üzerine eklersek, Sizce de İznik hizmette kaybettiği yılları, Hidamet Asa ile telafi edemez mi ? 

Hayırlısı diyelim. Bekleyelim , görelim…

BAŞKANVEKİLİ YILMAZ  24 AYDA GEMLİK’İ ANLATTI !

Image may be NSFW.
Clik here to view.
CHP’li Fatih Mehmet Güler’in hakkında açılan davalar sonuncu görevden el çektirilmesinin ardından Başkanvekili sıfatıyla iki yıldır  Gemlik’i yönetiyor AK Partili Başkan Vekili Refik Yılmaz.

Geçen hafta bir basın toplantısı düzenleyerek göreve geldiği günden bu yana ilçede yaptıklarını anlatan Refik Yılmaz, 2014 seçimlerine kadar ilçeye kazandırmak istediği projelerden de söz etti.

İcraatlarını  207 sayfalık bir kitapçıkta toplayan Başkanvekili Yılmaz; Gemlik’in eski ve yeni  halini fotoğraflar eşliğinde sundu basın mensuplarına.

Karsak ve Çarşı  Deresi düzenlemeleri, yollar, eğitimde, sağlıkta kazandırılan değerler sporda yapılan yatırımları detayları ile sıraladı Refik Yılmaz.

İstanbul Bursa arasını 18 dakikaya indiren deniz uçağı ulaşımına da detayları ile değinen Başkanvekili Yılmaz’a  basın toplantısında “CHP’li Güler  hakkında açılan davalardan  bir bir beraat ediyor ? Değerlendirmeniz nedir?” diye  sordum.

Refik Yılmaz Fatih Mehmet Güler’in beraat ettiği davaların görevden alınmasına sebep olan, görevi kötüye kullanmaktan dolayı el çektirilmesi ile ilgili olmadığına özellikle vurgu yaptı ve bu kapsamdaki davaların görülmeye devam ettiğine işaret etti.    

Refik Yılmaz, doğası  ve denizi bugüne kadar ilçeye ne yazık ki katma değer olarak yansımayan Gemlik’i 2014 yerel seçimlerine kadar  turizm merkezi haline getirmeyi planlıyor .

Küçükkumla’da bir yat limanı inşa ederek turizme dönük projelerine   yön vermeyi amaçlayan Refik Yılmaz , Gemlik’in doğal güzelliklerini de öne çıkarmak niyetinde . İlçedeki Sudüşen Şelalesi ve Uzungöl’le turizm’deki  hedefine ulaşmayı planlıyor.

Refik Yılmaz’ın eğer  Güler göreve iade edilmezse yerel seçime kadar  8 ayı var..Bu zaman zarfında turizmdeki hedefler tutar mı derseniz ? En azından  sağlam bir temel atılır ve hedefe doğru  belli bir mesafe de yol alınır mı?  alınır !..

Sağlıcakla,mutlu bir hafta dileği ile…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başkan Keskin içini döktü

Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin sustu sustu…

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Kentsel dönüşümde ‘50 bin konut projesini’ sert dille eleştiren inşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necati Şahin’e sonunda  öyle yanıtlar verdi ki;  hani derler ya adeta ‘Ateş püskürdü’, bir de ‘Bir konuştu,pir konuştu’ diye…

İşte Başkan Keskin’in Necati Şahin’e kırgınlığı ve kızgınlığını ifade ettiği cümleler ancak  bu deyimlerle  anlatılır.

Yıldırım Belediyesi’ne  geçen hafta kısa bir ziyarette bulundum ve Başkan Keskin’in ilk kez sabrının   taşmış olduğunu  gördüm desem yeri var.

Söz Belediyenin öncelikli gündem maddesi kentsel dönüşüm projesinden açıldı, yerel seçimler öncesi Büyükşehir ve Yıldırım Belediye Başkanlığı adaylığı ile ilgili çarpıcı açıklamalarla noktalandı. Başkan önce, başladı bir bir 50 bin konutta gelinen noktayı anlatmaya.

 

‘50 bin konutluk Kentsel Dönüşüm için master planları oluşturduk. 200’ün üzerinde akademisyenle çalışıyoruz. Önce Mevlana Mahallesi’nde bir dönüşüm öngörüyoruz. Tüm çalışmalar yolunda ilerliyor. Projemiz ayrıca Türkiye’de örnek gösteriliyor’ değerlendirmesinin ardından 50 bin konut projesinin bir çok oda tarafından destek gördüğüne de vurgu yaptı Özgen Keskin.. 

Ve sözlerine aynen  şöyle devam etti;

‘Projeyi  destekleyen tüm odaların yetkililerine teşekkür ediyorum. Ama bir oda Başkanı  ve yanındaki yardımcısı var ki  insafsızca hatta şeref ve haysiyete dokunacak şekilde  insanları küçümseyerek hakaret boyutlu eleştirilerde  bulunuyor’…

Necati Şahin’in  sivri dilli bir üslupla ortaya koyduğu Yıldırım kentsel dönüşüm açıklamalarını  hakaret olarak yorumlayan  Başkan Keskin,  İMO Başkanı’nın eleştirilerinin nedeninin  belli olduğunu da söylüyordu ;

‘İnsanlar bir projeyi eleştirirken ya gerçekten projeyi bilmediklerinden eleştiriyorlardır  ya da art niyetlerinden eleştiriyorlardır. Neden ikisinden birisidir ’.

 ‘DÖNÜP ARKAMA BAKMAM YOLA DEVAM EDERİM’

50 bin konut projesine başlarken; kimin ne fikri varsa çıksın söylesin dediğini hatırlatan Yıldırım Belediye Başkanı; şu mesajı verdi; ‘akademisyenlerin üniversitelilerin hocaların STK’ ların siyası partilerin buyurun bu projeyi oluşturalım dedim ve o zaman şöyle bir cümle kullanmıştım bu projeye katkı koymayanlar,gelip nasıl olduğunu görmeyenler hiçbir şekilde sormayanlar sonradan mangalda kül bırakmasalar da bakmam yoluma devam ederim’.

USULSÜZ BİR İŞ YAPMIYORUZ  

Özgen Keskin projede hiçbir usulsüz yanın olmadığına da değinirken, Necati Şahin’in 18 aydır yaptıkları çalışmalara ilgisiz kaldığını, ilçedeki kentsel dönüşüm planını 18 dakika  bile incelemeden eleştirmeyi tercih ettiğini de söyledi. Keskin ‘ Ben işimi yapıyorum. Kentsel dönüşüm  kanunu çıktı mı? Çıktı. Burada yapılan usulsüz bir şey var mı? yok. 1,5 yıl boyunca herkesin fikrine önem vermiş miyim? Vermişim. Bu kişiyi 5,6 sefer makamında ziyaret etmiş olmama rağmen; hatta hastalığında hastaneye gidip ziyaret etmeme rağmen bu ne büyük bir kibir ki bir tek sefer iadeyi ziyaret yapmamıştır bize’ diye konuştu.  

‘Şahin benim arkadaşım’ diyen Keskin’in İMO Başkanı’na bir suali vardı; ‘ Bir kez olsun bu proje nedir? dememiştir. Bizim arkadaşımız kendisi.  Bu arkadaştan ben neyi beklerdim; beni ziyaret etmesini. Şimdi şerefle, haysiyetle oynuyor. Ben  aynen dönersem aynı şekilde ona ne olacak o zaman?

PROJE PAHALI DEĞERLENDİRMESİNE CEVAP !

Yıldırım Belediye  Başkanı , Necati Şahin’in ‘Yıldırım Kentsel dönüşümü pahalı  proje’ yönündeki eleştirisine ise aynen şu yanıtı  veriyordu ;

‘Pahalı bir proje diyor Oda Başkanı. Yani ben bir şey mi elde ettim bu projeden? Rakamlarla söylüyorum; bu proje onun dediği gibi 4 onda 7 değil, 3 onda 7 milyonluk bir proje. Atıyor, kafadan konuşuyor. Rakamlarla konuşuyorum;  burada neler yapıldı biliyor musunuz?  .A) Binlik planlar, B )5 binlik planlar ,C ) 25 binlik planlar D)75 aylık zemin etüdü, E) 36 bin hanenin tek tek içine girilerek resimlerinin çekilmesi ve değer tespitinin yapılması, F)anketler, G) Sosyolojik analizler, H) Hangi evde kimler bulunuyor? Tahsil durumları nedir? Kaç kişi iş sahibidir? Evlerinin depremselliği nedir? gibi  17 maddeyi kapsayan çalışmalar.

‘ART NİYET VAR’

Şimdi soruyorum 500 hektarlık bir alanın bu çalışmaları bu paraya yapılabilir mi ? Yani hektara  8 bin 500 lira düşüyor. Bu paraya 17 madde çalışması gerçekleştirilemez. Bu ne kadar büyük bir bilgisizliktir ya da art niyettir. Böyle şey olabilir mi? Proje  çok ucuza yaptırılmıştır. Projeyi neden bu kadar ucuza aldınız diye sorduğumda ‘biz üniversiteyiz. Öğrencilerimizi bu konuda yetiştirmek istiyoruz’ dediler. Kaldı ki merak etmesin bu para geri döndü. Kanun gereğince Bakanlık tarafından kasamızda. Şu an sorsa bilecek.  Her yerde söylüyorum dinlemiyor. Ha bire eleştiriyor. Üzülüyorum. Ayıptır. Yani ben hadi arkadaşımdır, ses çıkarmayacağım ama böylesi ithamlarda böyle hakaretlerde bulunmaya devam ederse diğer arkadaşlar mahkemeye verecekler. Günahtır, insanların şerefiyle haysiyetiyle kimse oynamasın.

‘BAKKAL HESABI’ BÜYÜK HAKARETTİR, DAVA AÇILABİLİR !
Başkan Keskin, Necati Şahin’in  50 bin konutlu devasa kentsel dönüşümde bakkal hesabı yapıyorlar eleştirisini direkt bir hakaret olarak yorumluyor ve yanıt olarak bakın hangi ifadelere yer veriyordu ;

Bu  benzetme bir hakarettir. Bu işlerde bakkal hesabı olur mu hiç? Eğer beni küçümsüyorsa bile birlikte çalıştığım üstelik  kendisini de okutmuş olan hocalar da dahil olmak üzere 200 akademisyeni küçümseyemez. 200 akademisyene bakkal hesabı yapıyor diyor. Bakkal hesabı olur mu kardeşim. Ölçülmüş biçilmiş her türlü hesabı yeni teknolojiye göre   yapılmış bilim adamları bu konuda çalışmışlar. Beni küçümsüyor olabilir 2 fakülte mezunuyum mastırım var doktoram var. 200 kişiye de bu hakareti yapamaz ki benimle beraber. Bakkal hesabı demesi haksızlık, ayıptır, günahtır. Bakkal hesabı demesi bütün bilim adamlarına çok büyük bir hakarettir. Kendisi hakkında tazminat davası açılabilir daha ileri götürürse.Bir arkadaşım olarak kendisine rica ediyorum lütfen seviyeli eleştirsin.

‘ANCAK MASAL YAZAR’ YORUMUNA NET YANIT

Necati Şahin’in kendisi ile ilgili  ‘Ancak masal yazar’ yorumuna da cevap veren Başkan Keskin; Şahin’e ‘bana nasıl hakaret edersin’ diye seslenerek ‘ben 23 tane kitap yazmışım acaba hayatında 23 tane kitap okudu mu? Hiç masal kitabım yok, hiç şiir kitabım yok. Hepsi bilimsel 23 eserim var. İnsanlarla dalga geçmek günah değil mi? Alay eden kişi demokrasiye inanmayan kişidir. 100 binin seçtiği kişiye saygı göstermeyen kişidir. 18 aydır çalışıyoruz biz bu proje için. Kendisi  18 dakika bile bu projeye bakmamıştır. İddia ediyorum 18 dakika bu projeye bakmadan eleştiriyor. Eleştirebilir ama 18 aydır neredeydi gelip bir katkı koydu mu?

Yıldırım Belediye Başkanı, IMO Başkanı Necati Şahin ile ilgili sözlerini manidar bir Hadis-i Şerif ile noktalıyordu; ‘Ayıpladıklarınla ayıplanmadıkça ölemezsin’

KESKİN YILDIRIM’A TALİP ÇOK DEĞERLENDİRMESİNE KARŞILIK NE DİYOR?  

Başkan Keskin’e “Yerel seçimlere bir yıl kala en çok aday isminin telaffuz edildiği ilçelerden biri Yıldırım. Bu tabloya yorumunuz nedir?” diye de sordum; Özgen Keskin’in suale cevabı yine mesaj niteliğinde bir yanıt içeriyordu;  ‘Talepler çok çıkabilir. Seçime doğru azalır. Çünkü varsayalım seçildi bu kişiler. Acaba başarabilir mi? Burada yapabilir mi? Kendini ölçmesi lazım insanın. Kolay mı 700 bin nüfus. Ateşten gömlek. Daha önce bir dönem başkan yardımcılığı yaptım. Kendimi geliştirmemiş olsaydım Yıldırım gibi bir yerin belediye başkanlığına aday olmazdım. 10 sene yerel yönetimlerde görev aldım, 6 yıl bölge müdürlüğü yaptım. O deneyimlerim olmasaydı cesaret edemezdim bu görevi almaya. Biz her şeye hazır geldik, projelerimiz hazır. Bilgimiz, deneyimimiz var.’

Peki  “Büyükşehir” dediğimde ne yanıt verdi dersiniz Başkan Keskin ; Hak bilir, Cenabı Allah bilir,halk bilir .Ve teknik direktörümüz nerede görev verirse orada oluruz biz. Orada görevimizi yaparız. Böyle bir ihtirasımız yok. Ama bilgimiz, deneyimimiz, azmimiz, çalışma aşkımız, insanların derdiyle dertlenme özelliğimiz var. Bunlardan dolayı göreve talibiz. Başbakanımız nerede uygun görürse orada oluruz. Sağlığımız, sıhatimiz, donanımımız yeterli. Yıldırım olabilir, başka bir yer olabilir, hatta hayır sen dur bu dönem milletvekili ol denebilir.

Ve Başkan Keskin’in siyasette var olmak isteyenlere, politik kulvarda göreve talip olacaklara öneri niteliğindeki uyarısına dikkat edin lütfen ; Hevesi olup da nefesi olmayanlar, ihtirası olup da ihtisası olmayanlar, rüyası olup da çapını bilmeyenler durup düşünmeli. Gerçekten başkanlık görevini yapabilecekler aday olmalı.

Şimdi bu uyarı üzerine tek bir cümle kurulur; ‘Doğru söze ne hacet !.  

Mutlu bir hafta dileğiyle, sağlıcakla…

 

 

 

 

 

Bir festival ya da diyet ayı mıdır Ramazan? Yoksa …!

Image may be NSFW.
Clik here to view.
“Karpuz… Hayatımın en büyük hediyesi… Ramazandı. Oruçluydum. Tanıdığım bir tüccar iftar yemeğimi her gün evinden, hususî otomobiliyle gönderirdi. Ben de hapishane kapısının yanındaki ilk tel örgüde yemeğimi beklerdim. Herkesin deliğine çekildiği o saatlerde bana izin verirlerdi. Yine böyle beklerken, bir gün ihtiyar bir adam tel örgüye sokuldu. Üstü başı dökülen, amele kılıklı bir İhtiyar… Beni asla tanımadan “oğlum, içeride bir Necip Fazıl varmış!…

Şu karpuzu ona hediye getirdim; Allah rızası için götürüp verir misin?” dedi. Gözlerim, hücum eden yaşlardan yangın içinde “ver, baba, hemen götüreyim!” dedim ve aldım. İşte hasbî, her türlü nefis oyunundan uzak, Allah için verilen hediye…

Bu meçhul Müslümandan tüten edayı ömrümce unutamam!.. Keşke o karpuzu kesmeseydim; hep ona bakıp düşünseydim, İslâm ahlâkını fikretseydim, ağlasaydım, ağlasaydım…”

Söze İslamcı yazar ve düşünür  Necip Fazıl Kısakürek’in yaşamından alıntı  anlamlı bir hikaye ile başladık..

Eminim ki Necip Fazıl’ın yaşamından bu kesiti okuduğunuzda sizlerin de  zihinlerinizde aynı düşünce belirdi ;

Ramazan hesapsız yardım etmenin, kardeşliğin ayıdır ..

Müsaadenizle değerli okurlar ;  kutsal kitabımız Kuran- ı Kerim’in  indiği ay olan Ramazan ayının önemi  hasebiyle  sözü ilerleyen satırlarda da üstatlarına bırakıyorum bu hafta;

‘ Ramazanı, Osmanlı’nın kanında mikropların gezdiği çöküş dönemlerinin eseri olan “direkler-arası eğlencelerle”, onun modern versiyonu olan “konserlerle” kutlamaya kalkmak, Ramazana bir iyilik değil, onun ruhunu öldürüp cesedinin üzerinde festival yapmaktır.Bu yukarıdaki anlayış, bireysel planda Ramazanı varsıl şişmanların bir “diyet ayı”, yoksul zayıflarınsa bir “beslenme ayı” gibi algılamalarından daha vahim bir algı biçimidir.Vurgusunu yapan İslamcı yazar mütefekkir Mustafa İslamoğlu;

Orucun başı, yüreğinizi paylaştığınız gibi, sofranızı ve ekmeğinizi, yoksullarla, yetimlerle, evsiz, işsiz ve aşsızlarla paylaşarak dik tutulur. Orucun başı, yeryüzünün tüm açlarını, açıklarını, mazlumlarını, mağdurlarını yüreğinize alıp, onlara donattığınız gönül sofranızı iç geçirerek izlerken açlığınızı unuttuğunuz zaman dik tutulur’ sözleriyle Ulvi ayda paylaşımın, iyiliğin ve ihtiyaç sahiplerine yardımın önemine değiniyor .

Ve  yaşayan en büyük Türk şairi ve düşünürü Sezai Karakoç’un ‘ Oruç’ta Acıkır’ başlıklı makalesi  Ahmet Hakan’ın da söylediği gibi Ramazan’ın başında , ortasında ve sonunda okunmalı ki; Oruç’un boş bir çerçeve olarak ya da  sadece tabiatın bir parçası   gelmediği anlaşılsın..

İşte o yazıdan kesitler ;

  Her yılın orucu, büyük Oruç kitabına, sabırla ve meleklerin üslubuyla işlenmiş bir sayfa, bir yaprak gibi eklenir.  Taşların, ağaç kovuklarının, toz zerrelerinin bile, en keskin bir hafızayla şahitlik yapacağı büyük Hesap Gününde, şüphesiz, Oruç Kitabı, en büyük şahitler arasında, dosyasında en çok belge bulunduran suç ve sevap araştırıcıları arasında görünecektir.Demek ki , oruç , çağımıza , göklere mahsus nişanlarla donanmış büyük ve yetkili bir şahit olarak geliyor ve geldi.Öyleyse oruca yiyecek taşımalı, su sunmalı, orucun lambasını yakmalı, örtüler atmalı üzerine ki, geldiğinden daha zengin gitsin. Verdiğinden daha çok alsın. Yanına gideceği eski oruçlara katacağı, söyleyeceği çok şeyler bulunsun. Çağımız Müslümanlarının portresini eski çağ müminlerinin portrelerinin yanına çizecek ya, bizim öyle bir portremizi çizsin ki, ilerde gün olur ki, o portreyi bize gösterirler, utanmayalım ondan o zaman.
Oruç geldi, ondan bize ölümsüz bir şeyler katılacak demektir. Giderken, bizden de ona ölümsüzleşecek bir kaç şey katılmalı.

Ve Gönül İnsanı Fethullah Gülen bakın nasıl yorumluyor Mübarek Ramazan ayını  ; Ramazan iklimi, şefkat ve merhamet iklimidir. Gönüllerimizin yumuşadığı, sabır ve hoşgörümüzün öne çıktığı bu mübarek günlerde, bir defa daha sevgiyi, barışı, tevazuu, yardımlaşmayı, başkaları için yaşamayı hatırlıyoruz. Evrensel insani değerler zemininde, birbirimizin konumuna saygılı kalarak, kinin, nefretin ve ötekileştirmenin önünün kesilebileceğine bu kutlu zaman diliminde bir kere daha şahit oluyoruz. Birbirimizi, ön yargılarımıza kurban etmemenin, hangi düşünceden olursak olalım karşılıklı konuşarak anlaşabilmenin, hatta bir adım daha ilerleyerek ”herkesin konumuna saygılı olma”nın önemini daha derinden idrak ediyoruz.  Ölen her çocuğun yüreğimizi dağladığı, açlıktan kıvranan insan manzaralarının iftar ve sahur sofralarımıza hüzün saldığı şu Ramazan ikliminde, Afrika’da açlık çekenlerin yardımına koşmanın fazileti elbette büyüktür. Medya’dan takip edebildiğim kadarı ile, yedisinden yetmişine bütün milletimizin o muhtaç insanların imdadına yetişmeye çalışması da insanlığın ölmediğini gösteren canlı bir tablodur..

İslam düşünürleri, gönül insanları  Ramazan ayını gerçek manasını  ‘paylaşmak, kardeşlik,sabır, iyilik,yardım’   duygularına işaret ederek  vurguluyorlar. Daha nice ramazanlarda ve de hayatımızın her anında birlik beraberlik içerisinde ,kardeşçe, Yaradan’ın nasip ettiklerini paylaşabilmek dileği ile.


Ve Necati Şahin’den Başkan Keskin’e Okkalı Yanıtlar,Sorular,Yorumlar !

 

Öncelikle şunu söylemeliyim; ‘Eğri sözle doğru meram anlatılmazmış’…

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Çok konuşuldu ; yazıldı çizildi; Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’in  50 bin konutluk Kentsel Dönüşüm projesi.

Çılgınlık dendi, hayali bulundu,’seçim vaadidir dikkate almayın’ uyarılarına bile konu oldu  dönüşüm planı…

Ama Başkan Keskin ve ekibi  bir yılı aşkın süre proje üzerinde çalıştı, çabaladı.

Master planlar yapıldı, bakanlıktan ilgili onaylar alındı.

Ve  Mevlana Mahallesi’nden ‘Bismillah’ demek üzere dev kentsel dönüşüm planı start aşamasına getirildi.

Getirildi de ,bu süreçte Başkan Keskin’i destekleyenler de oldu, eleştiri oklarını yöneltip, sivri dille tepki yüklü açıklamalara konu edenler de…

Söze deyim yerindeyse misali,   bir atasözünden vurgu yaparak başladık ya . Hali hazırda proje ile ilgili oluşan bir kanı var çünkü ortada. Ve hala ardı arkası kesilmeyen aynı soru trafiğini gündemde tutuyor bu durum ;

Yıldırım Kentsel Dönüşüm projesi gerçekten de Başkan Keskin’in anlattığı gibi 50 bin konutla gerçekleşecek mi ?

Nerede yapılacak kentsel dönüşüm ?

Eğer gerçekleşecekse ne kadar zamanda bu proje yaşama geçirilecek ? Vs,vs..

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Hal böyleyse ve bu sorular hala gündemdeyse ya dikkat  çektiğim atasözünde geçtiği gibi  meram anlatılamamış ya da anlatılanlar, anlaşılmak istenmemiştir demektir …

Neyse diyelim ve Girizgahı noktalayıp  sadede gelelim ;

Anımsayacaksınız Yıldırım belediye Başkanı Özgen Keskin bundan iki hafta önce yine bu köşeden ilk kez alışık olmadığımız  bir üslupla 50 bin konut projesine tepkili  İnşaat Mühendisleri Başkanı (İMO) Necati Şahin’e sert yanıtlar vermiş, adeta eleştiri bombardımanına tutmuştu.

Çok geçmedi, Başkan Keskin’e Necati Şahin’den yanıt geldi. Hem de öyle, böyle değil;  detaylarla yüklü, okkalı yorumlarla dolu, teknik bakış içeren değerlendirmelerle cevap verdi İMO Başkanı, Özgen Keskin’e …

Konuyu iki kimlik arasında kabaran öfke dalgasının neden olduğu cümlelerden sıyırıp; ilçenin 50 bin konutluk kentsel dönüşüm  projesine odaklı yorumladım ve bakın hangi tespitlere vardım ..

ŞAHİN ; ‘OVA,TARIM ALANLARI YOK EDİLECEK’

BİR ; İMO Başkanı Necati Şahin ; Başkan Keskin’in ‘Projeden haberdar bile değil, bizi bir kez ziyaret etmedi , bir kez olsun 50 bin konutluk planı incelemedi’ tepkisine ; direkt teknik verilerle yanıt veriyor ki ;Necati Şahin’in Söyledikleri gerçekten de Yıldırım Kentsel dönüşümü ile alakalı mühim soru işaretleri oluşturacak  cümlelerle yüklü…

’50 bin konut Başkan Keskin’in anlattığı gibi 6+1 mahallede kaçak yapıların ve binaların dönüştürerek gerçekleştirileceği  bir proje olmaktan çıkartılmıştır. Mevlana’da 150 dönümlük yol kenarındaki boş alana ticari imar çıkarılarak ,yolu kuzeye kaydırarak, 50 dönümde oradan ilave edilerek,bir de başka bir alan olan , ova korumada sıvılaşma alanında yani tarım alanında olan   Samanlı bağlantı yolu üzerinde, sağda ve solda aynı şahıslara (tespitlerimize göre Özhan  Canaydın’ın yakınlarına ait) iki adet parselde toplam 150 dönümlük alan dönüştürerek gerçekleştirilmek istenmektedir. Soruyorum ; Bu kentsel dönüşüm müdür? Yoksa ovanın , tarım alanlarının yok edilmesi midir?’ 

Necati Şahin aynen  bu cümlelerle başladı Başkan Keskin’e yanıt vermeye.İMO Başkanı’nın projesini planlarıyla ortaya koyduğu Yıldırım Kentsel dönüşümünün ova ve tarım arazileri yok edilerek gerçekleştirilmesi gündemde ise 50 bin konut hüsran mı? olur yoksa ne olur .Bilinmez ama Bursalılar’ın yoğun eleştirilerinei isyanına sebep olur o kesin.İşte bu nedenle İMO Başkanı’nın Tarım arazisine kentsel dönüşüm iddiasına Başkan Özgen Keskin’i vereceği cevap oldukça mühim.

İKİ;  ‘Bu filmi daha önce de  Akçağlayan’da  1. Derece sit bölgesi olan boş Uludağ eteklerindeki boş alanda görmüştük’ değerlendirmesini yapan Şahin, Başkan Keskin’e bir de şu soruyu yöneliyor ?    ‘Yıldırım’da 67 mahalle var. Sanki 60’ında yapı güvenliği açısından hiç sorun yokmuş gibi sadece 7 mahallenin baz alınması neden?’  Bakalım Başkan Keskin bu suale nasıl  cevap verecek ? diyelim ve geçelim İMO Başkanı’nın Özgen Keskin’in sert değerlendirmelerine ilişkin diğer yorumlarına..

ÜÇ ;  NECATİ Şahin; Özgen Keskin’in 5393 sayılı belediye yasasının 73. Maddesine göre Yıldırım Belediye  Meclisi’nden ve Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçirip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdiği kentsel dönüşüm kararlarından 8 .10 2012 tarih 95 sayılı yazısı ile vazgeçtiğini söylüyor.  Peki Talepten  niçin vazgeçildi? Sorusunu yönelttim Şahin’e  ve bakın hangi yanıtı aldım; ‘Başkan Keskin ilk projeden vazgeçme sebebini anlatmak durumunda. Yıldırım Belediyesi’nden yeni bir meclis kararı alıp tekrar Ankara’ya göndermesi ilk alınan kararın  eksik ve yanlış olduğundan dolayı mıdır ?Eğer ilk aldığı karar yanlışsa Başkan Keskin Bursa halkından da özür dilemelidir.

DÖRT; Ve Necati Şahin’in bir sorusu daha var Yıldırım Belediye Başkanı’na , ‘7 mahalle ile ilgili kentsel dönüşüm ihalesi, 5393  ve 6306 sayılı yasaya  göre Yıldırım Belediyesi’nden meclis kararı almadan önce nasıl oluyor da yapılabiliyor? Keskin’in kentsel dönüşüm ihalesi yaptığını söylediğini, bu çerçevede de Uludağ üniversitesinden teklif alındığını belirttiğini ifade eden Şahin, ‘ yazılı müracaat ile talep ettiğim hale,   yanıtını alamadığımız yıldırım belediyesi kentsel dönüşüm ihale evraklarının kamuoyunun bilgisine sunulması gerektiğini düşünüyoruz.’çağrısını yapıyor.

Özgen Keskin’den Kentsel Dönüşüm İhale evraklarını kamuoyuna açıklamasını talep eden Necati Şahin’e nasıl bir yanıt gelecek ? bekleyelim görelim Değerli okurlar.

BEŞ;   Yıldırım kentsel dönüşümünün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın uyarısına rağmen Zemin +4 ,Zemin +5 çerçevesinden çok uzak kaldığını da ifade eden Necati Şahin ‘Planlar 12 katlı binalar içeriyor. Başkan bunu nasıl izah edecek ? Merak ediyorum’ vurgusunu da yapıyor .

VE ŞAHİN’DEN KESKİN’ E SORU YAĞMURU 

Yıldırım Kentsel dönüşüm ihalesinin verildiği  Okan Üniversitesi’nden Özgen Keskin’in  aynı dönemde yüksek lisans alması  bir tesadüf mü dür ? ŞEHİR planlama jeoloji ve jeofizik bölümleri olamayan Okan Üniversitesi’nin bütün işleri taşeronlarla yaptığını Sn.  Başkanımız bilmemekte midir ? En son projenin planlamasını, kentsel tasarımını Atölye 70 firması mı yapmıştır? Dönüşüm için  eğer Yıldırım Belediyesi kasasından bir kuruş çıkamayacaksa bu hesabı lütfen halk ve kamuoyuna tek tek açıklasın Sn Başkan. Denklem nasıl tutacaktır?

200 AKADEMİSYEN HAYALİ Mİ ?

50 bin konut projesinde görev alan  ve eleştirilerinden dolayı Başkan Keskin’in  kendisine dava açacağını açıkladığı 200 akademisyen ile ilgili  söyleyecekleri de vardı Necat Şahin’in ; ‘200 akademisyeni tanımak isteriz .Destekleyen odaları bilmek isteriz ama biz  zemin etütlerin, kentsel tasarımın ve  planlamanın kimler tarafından yapıldığını da biliyoruz .200 akademisyeni hiçbir toplantıda bir arada  görmedik.Bu akademisyenler bir de şahsıma dava açacakmış. Sn. Hüseyin Kaptan dışında hiçbir akademisyen ortada  yok. Projelerde imzaları da  yok. Görmediğim, isimlerini bilmediğim hayali akademisyenler mi dava açacak ? ‘

NECATİ ŞAHİN ADAYLIK DÜŞÜNÜYOR MU?

‘Yerel seçimlere dair hedefleri, planları var , başkanlık amaçlıyor’ yorumlarına  da  ilk kez  bir yanıt veriyordu Necati Şahin; ‘Ömrüm boyunca hiçbir makama talip olmadım .Bundan sonra da olmayacağım.’ Siyasette, cemiyet hayatında ısrarla bir göreve talip olmanın yanlış olduğunu belirten Şahin’in şu sözleri ise adaylık söylentilerini bir süre daha gündemde sıcak tutacak nitelikteydi; ‘makam mevkii farkı gözetmeksizin üzerimize hangi görev düşerse gereğini yapmışız ve de yaparız.’

‘DANIŞMANLIK ÜCRETİ TEKLİFİ ŞIK DEĞİL’

Ve  IMO Başkanı, Şahin’in Yıldırım Belediye Başkanı Keskin’in kendisini hedef aldığı sert değerlendirmelerine ilişkin cevaplarının  satır aralarına ilişen bir iddiası  vardı ki ; üzerine  çok konuşulacak, kulislere konu olacak ve kulakta kulağa yayılacak cinstendi;  ‘Başkanın bizi ziyaretinde odamıza danışmanlık ücreti teklif etmesi bize göre hiç de şık olmamıştır’. Bakalım bu iddia ve Şahin’in diğer soruları  ile  yorumlarına Özgen Keskin’den yanıt gelecek mi ? Söz düellosu daha ne kadar devam edecek ?  Cevap sırası  şimdi Yıldırım Belediye Başkanı’nda…

Vali Harput Çankaya Köşkü’ne danışman mı oluyor ?

Artık ‘Sağır sultan bile duydu’…

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Vali Şahabetttin Harput’un görev yeri  Ağustos ayında açıklanacak Valiler Kararnamesi’yle değişecek.

Eğer son anda  farklı bir karar  alınır da Bursa’da kalırsa dahi  Vali Harput, Şubat ayında  65 yaş haddinden zaten emekli olacak.

Peki Şahabettin Harput’un yeni görevi ne? Ve de görev yeri neresi olacak?

İşte bu sorularla ilgili uzun süredir sayısız tahmin, öngörü ve üstüne üstlük  kulis söylemi konuşula dursun; 26 Temmuz Cuma günü gazetemize ulaşan “Bursa Valisi Harput konulu” Ankara merkezli bir bilgi bizlerde açıkçası  heyecan yarattı.

Flaş gelişme niteliğindeki bu bilginin detaylarını ilerleyen satırlarda tabii ki paylaşacağım ama öncelikle; sık sık Bursa’dan alınacağı söylenen Vali Harput ile alakalı şimdiye kadar neden bir değişikliğin söz konusu olmadığını ve  görevi süresince nerede ne yaptığını, hangi konularda eleştirilere  hedef olduğunu kısaca aktarayım.

Kuşkusuz Şahabettin Harput’un Bursa Valiliği görevinde devamlılığı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile dava arkadaşlığı ile bire bir ilintili.

Öyle ki Harput’un görev değişikliği birçok kez gündeme gelmesine rağmen Bülent Arınç ile yakın hukuku nedeniyle sürekli ötelenmişti.

ŞAHABETTİN HARPUT’A ELEŞTİRİLER !

Bursa Valisi’nin eleştiri oklarının merkezi olduğu  mevzulara gelince..

Hatırlayacaksınız;  bundan kısa süre önce yine bu köşe de ‘ Vali Şahabettin Harput’a Açık Mektup’ başlığı ile yayınlanan yazımda  Sn. Vali ile alakalı detaylı bir kritikte bulunmuş ve kamuoyunda soru işaretlerine neden olan uygulamalarını bir bir kaleme almıştım.

Örneğin  Sn Vali’nin Kendisi de hukukun insan haklarının  önünü kesen  28 Şubat’ın mağduru olmasına ve o dönemde fişlendiğini yine Gazetemiz aracılığı ile açıklamasına rağmen,  sürecin Bursa’daki aktörleri Orhan Taşanlar ve Turhan Tayan’ın adlarının eğitim kurumlarında hala yer alabilmesine sessiz kalışı.

Bu sessizliğin nedenini Sn. Vali’ye bizzat  sorduğumda şu yanıtı vermişti Şahabettin Harput; ‘Vali ismi kaldıran Vali olmayacağım’.

Harput’un Bursa’da göreve başladığı günden bu yana en çok eleştirildiği bir başka  konu ise belli bir camiaya yakınlığı.  Yine anımsayacaksınız bu eleştiriye daha önceki yazımda da  yer vermiş ve sıkça dillendirilen ‘Sn Vali Bursa’da bir çok cemaat, vakıf ve dernek varken sadece bir oluşuma yöneliyor.Yalnızca ‘Hizmet’in Vakıflarını önemsiyor’ değerlendirmesinin manidar bulunduğuna dikkat çekmiştim.

Bu arada bir Bursa sevdalısı olduğu bilinen Harput’un uzun yılları kapsayan bir hakaretin göstergesi niteliğindeki Osmangazi Türbesi’nde onlarca senedir öylece duran ve  kurtuluş savaşında kenti düşmandan kurtaran Cumhuriyet Hükümeti’nin sanki Yunanlılarla değil de Osmanlı’yla çarpıştığını  yansıtan kitabenin kaldırılması için  herhangi bir adım atmaması da gözlerden kaçmamıştı.  

Söz konusu utanç anıtı Bursalıların yoğun tepkisi nedeniyle sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla gelen özel talimatı ile Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe tarafından kaldırılmıştı.

Vali Harput ile ilgili tepkilere neden olan başka olayları, kamu oyunu meşgul eden diğer konuları  da sıralarsak; hafızalarda yer eden  Beşiktaş-Bursaspor karşılaşması yorumlarının ve Yavuz selim’de yaşananlara ilişkin tasarruflarının  da tepkilere neden olduğuna işaret etmek mümkün..

Özellikle Yavuz Selim Mahallesinde yaşananlar sırasında  Bursa Valisi’nin görevi başında bulunmaması, daha açık ifade etmek gerekirse İspanya Seyahati nedeniyle Şehir dışında olması  eleştirilere neden olmuş ve Sakarya Valisi’nin Bursa’ya  gönderilmesi kafalarda soru işaretlerine ve tepkilere  yol açmıştı.

VALİ HARPUT TARABYA KÖŞKÜ’NDE CUMHURBAŞKANI’YLA NE GÖRÜŞTÜ ? 

Peki yazı girizgahında söz ettiğim  26 Temmuz tarihli Bursa Valisi Şahabettin Harput konulu  özel bilginin içeriği neydi ?

Mevzuyu daha fazla uzatmadan detayları aktarayım Değerli Okurlar,

O tarihte Bursa Valisi Şahabettin Harput  İstanbul’da Tarabya Köşkü’ne Çıktı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İle bir süre görüştü. Bu bilgi saklı tutulamayıp sızdırılınca birkaç gün sonra  Vali Harput sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan da Cumhurbaşkanı Gül ile görüştüğünü  doğruladı. Ve aynen şöyle yazdı;

Bursa Valisi ‏@16BursaValisi30 Temmuz

Bugün Cumurbaşkanımız Sn Abdullah Gül’ü İstanbul Tarabyada ziyaret ettim Yarım saat süren ziyarette Bursanın önemli meselelerini görüştük+

Bursa Valisi ‏@16BursaValisi30 Temmuz

+Bursaya büyük önem veren cumhurbaşkanımız Bursanın önemli projelerine yakın ilgi ve desteğini ifade ederek Bursaya selamlarını ilettiler

Şimdi merak edilen Şahabettin Harput’un Twitter’dan da duyurduğu bu görüşmenin perde arkasında neler konuşulduğu? ..

Çankaya Köşkü’ne yakın kaynaklardan  edindiğimiz bilgi ve izlenime göre ; Bursa Valisi Cumhurbaşkanı Gül ile görev değişikliği konusunu görüştü ve Baş Danışmanlık görevi gündeme geldi.  

BÜYÜKELÇİLİKTEN BAŞ DANIŞMANLIĞA …

Bu formül nasıl uygulanacak? Zaten Şahabettin Harput 65 yaş haddinden emekli olmak durumda yönünde soru belirdi zihninizde kuşkusuz…

Şöyle ki ; Vali Harput bir ülkeye kısa süreliğine Büyükelçi olarak görevlendirilebilir…

Bu görevlendirme gerçekleşirse ne mi olur?

Bilindiği üzere Büyükelçilerin emeklilik yaşı  67. Vali Harput bir iki aylığına dahi büyükelçilik titrini alırsa emeklilik süresi iki yıl daha uzar ve hemen ardından bir başka görevle görevlendirilebilir.

Bu görev Çankaya Köşkü’ne Başdanışmanlık olarak neden gerçekleşmesin ki? Hatırlayacaksınız Vali Harput gelecek yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylık söylemlerine de çok değil kısa süre önce net bir dille yanıt vermiş ve şunu söylemişti; ’Başbakan dahi söylese aday olmayacağım’

Bursa Valisi’nin kısa süre önce adaylıkla ilgili kesin kanaatini aktararak ‘ Aday  Değilim’ mesajı verdiği  bu açıklamayı da dikkate alırsak  Şahabettin Harput ile ilgili  haber merkezimize ulaşan  bilginin önemi apaçık ortaya çıkıyor.

Bu arada Cemaatin en büyük Ağabey olarak bilinen Vali Harput ‘Köşk’e danışman olarak çıkarsa bu gelişme  bir anlamda  Cumhurbaşkanı Gül’ün kendisine farklı  bir rota çizdiğinin göstergesi de  olur;

Yeni bir siyasi oluşum ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden adaylık gibi..

Hayırlısı diyelim, bekleyelim görelim.

Mutlu, sağlıklı, bereketli nice bayramlara…

                                                                                                                                                                                                                                           

    

          

 

 

 

 

 

 

Koltuk hırsı, Ercan Özel’i görevinden etti !

Sonunda bardak taştı;

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Özel Kalem Müdürü Ercan Özel’i bayram seyran dinlemedi, görevinden aldı.

Özel’i görevinden eden mevzu; Yenişehir’e Belediye Başkanlığı hevesi .

Yerel siyaseti ucundan kıyısından da olsa takip eden herkes Özel Kalem Özel’in bu hevesini iyi biliyordu aslında.

Çünkü Ercan Özel neredeyse müdürlük görevine getirildiği günden bu yana doğup büyüdüğü ilçe Yenişehir’e Belediye Başkanı olabilmek için tabiri caizse elinden geleni ardında bırakmadı.

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Ercan Özel’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevinden alındığı duyumu üzerine detaylı bir araştırma yaptım ve bu sonucun nedenlerine detayları ile ulaştım.

Başta Yenişehir siyasi kulisleri ve AK Parti İl Teşkilatı’nda konuşulanlara göre, Altepe’nin Özel Kalem Müdürü, Yenişehir Belediye Başkan adaylığı için ince eleyip sık dokumuş, çok çalışmış, çok çabalamış.

Örneğin; Özel,  Başkan Altepe şehir ya da yurt dışındayken makam aracıyla, sokak sokak Yenişehir’i arşınlamış, Büyükşehir’in tüm imkanlarını promosyon ürünlerine kadar kendi adını öne çıkararak ilçede dağıttırmış.

Denilen o ki;  Başkanlık koltuğu için mensubu bulunduğu AK Parti teşkilatını bile  bir kenara bırakıp MHP ve  CHP’lilerle de kol kola görüntüler  vermiş  Ercan Özel ki;  olur da kendi partisinden adaylık hayal olursa diğer partilerin gündeminde olabilmeyi başarabilsin.

ERCAN ÖZEL’İN YENİŞEHİR’Lİ GÖNÜL ELÇİLERİNDEN AÇIK BEYAN

Daha daha, neler neler yapmamış ki Özel başkanlık hedefi için ?

Mevcut Başkan Bülent Hamdi Cingil’e ve AK Parti Yenişehir İlçe Teşkilatı’na karşı öylesine ciddi bir muhalefet politikası yürütmüş ki, ‘Yenişehir Gönül Elçileri’ adı altında bir platform oluşturarak, açık beyan niteliğinde bildiri bile dağıttırmış. Söz konusu bildiri şahsıma ulaştı. İçerikte yazılanlar aynen şöyleydi ;

‘BİLDİRİ ‘

Kim bu gönül elçileri, neyin nesi bir oluşum? Satır satır açık beyanı okuduğunuzda sizlerin de zihninde oluşan kanı ve cevaplar kuşkusuz aynı.Üstelik bu bildiriler Yenişehir’de kapı kapı dolaştırılmış ve deneyimli, çalışkan, azimli vs… Ercan Özel’e imzalı destek istenmiş.

Bu arada söylentilere göre Ercan Özel’in malum hedefi ile ilgili oluşturduğu tek platform ‘Yenişehir Gönül Elçileri’ değilmiş. Özel  Bursa’da yaşayan Yenişehirlilerle de ‘Genç Yenişehirliler Platformu’nu kurarak kendi adını öne çıkarıp Büyükşehir imkanlarıyla İlçedeki ihtiyaç sahiplerine yardım dağıtılmasını sağlamış.

BAŞKAN CİNGİL’E VE İLÇE TEŞKİLATINA BASIN YOLUYLA MUHALAFET

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe’nin Özel Kalemi ile ilgili  yine Yenişehir kaynaklı bir bilgiye göre ; Ercan Özel Mevcut Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil ve AK Parti İlçe Teşkilatının karnesini halk nezdinde olumsuz gösterebilmek için,ilçede belli bir basın kuruluşu ile  sıkı  diyaloglar içerindeymiş. Şöyle ki ;  Başkan Cingil ve AK Parti İlçe Teşkilatı ile ilgili sürekli eleştirel haber politikası yürüten bu kuruluşun Büyükşehir Belediyesi’ne iş yapan şirketler tarafından finanse edildiği belgeleriyle  ortaya çıkmış ve bu tablo yine belgeleri ile  Başkan Altepe’ye iletilmiş.

Ercan Özel’in Yenişehir Belediye Başkanlığı için çabaları kulislerde konuşulanlara göre sadece yukarıda sıraladığım verilerle de  sınırlı  değilmiş değerli okurlar; 

2009 yerel seçimlerinde ilçede muhalefet partilerinin bayraklarını asanlar, Büyükşehir bünyesinde işe alınırken, partisinin ilçe teşkilatınca yönlendirilen kimlikleri dikkatte almamak .

Kendisine tahsis edilen makam aracıyla sürekli Yenişehir’de bulunup muhalefet partilerini ve meclis üyelerini ziyaret ederken, belediye başkanlığına ve AK Parti İlçe Teşkilatı’na bir türlü zaman ayıramamak.

AK Parti’ye ne kadar muhalif insan varsa yanında bulunmak ve bulundurmak.

Başkan Altepe Bursa dışındayken makam aracı ve eskortlarıyla ilçede şov yapmak.

Yenişehir Belediyesi’nin yap işlet devlet modeli  ile yapımına başladığı Yenişehir Ticaret Odası’na ait  sosyal tesis ile ilgili  imara aykırılık ve sözleşmeye uymama konulu  problemlerin içinde yer alıp Büyükşehir ile Yenişehir Belediyesi arasında gerginliğe neden olmak .

Yenişehir’in köylerinin iş makinesi, çöp konteynırı ve  bank gibi çeşitli ihtiyaçlarını Başkan Cingil ve İlçe Başkanı Tuna ile  irtibat kurmadan direkt özgür iradesi ile ve kendi adıyla sağlamak.

Muhtarlar Derneği’nin son seçiminde AK Parti’ye muhalif olan gruba açıkça destek vermek.

VE BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA MİLLETVEKİLLERİNE HEDİYELER !

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Özel kalem Müdürü  Ercan Özel’i görevden almasına neden olan son gelişme ise ‘Su testisi su yolunda kırıldı’ dedirtecek cinsten.

Edindiğim bilgiye göre; Kısa süre önce Başkan Altepe yurt dışı temaslarda bulunmak üzere Bursa’dan ayrıldı.

Özel Kalem Müdürü Ercan Özel de yine Başkan Altepe’nin makam aracı ile bu kez de rotasını Ankara’ya çevirerek Başkentte gitti.

Ankara’da ne mi yaptı Ercan Özel ?

Özel’in  gündeminde yine başkan adaylığı kulis çalışmaları vardı. Bursa Milletvekillerini tek tek ziyaret etti ve kendilerine hediyeler sundu.

Aradan kısa süre geçti. Gizli Ankara temasları Bursa’da vekillerden birinin, Başkan Altepe’nin de bulunduğu bir ortamda Ercan Özel’e;

- ‘Ankara’ya gelmişsin. Makamımda değildim. Hediyeye ne gerek vardı. Zahmet etmişsin’ demesiyle ortaya çıktı. Anlayacağınız  Başkan Altepe Ercan Özel’in adaylık çalışması odaklı, milletvekillerine hediyeler götürdüğü Ankara ziyaretini de  öğrenince  ipleri kopardı, Özel Kalem Müdürü Ercan Özel’i görevinden aldı.

Kulağımıza ilişenlere göre Başbakan Yardımcısı,Devlet Bakanı Bursa Milletvekili Bülent Arınç da Başkan Altepe’ye Ercan Özel’in görevden alınarak başka bir göreve verilmesi ile ilgili  tavsiye de bulundu. Sonuçta ; Yenişehir Belediye Başkanlığı hedefine kilitlenen Ercan Özel’in, Özel kalem Müdürlüğü görevi de noktalanmış oldu. Yeni görevi yeri ise henüz belli değil. Ercan Özel’den boşalan Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü’ne  atanacak isim ise Cengiz Erdem. Erdem AK Parti gençlik kollarının kurucularından ve halen Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü’nde görevli.

 Tüm bu gelişmelerin ardından  Şunu özellikle  belirtmekte fayda var ;  Ercan Özel’in Belediye Başkanlığı görevini hedeflemesi, kalbinden geçirmesi doğal, anlaşılır bir durumdur. Suç değildir, günah değildir .Fakat hedeflere ilerlerken, mevcut görevleri unutup, rafa kaldırıp,  bağlı bulunulan kurumun imkanlarını kullanarak rota belirlemek de anlaşılır ve kabul görür haller değildir. İşte ne oldu ‘Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar , üçüncü de kendini ele verir’ misali gizli Ankara ziyareti sonunda ortaya çıktı ve bardağı taşıran son damla oldu.

Bereketli bir hafta dileği ile sağlıcakla …  

    

 

 

Başbakan ‘5 Kat’ dedi; planlar alt üst oldu !

Gerçekten de ihtişamlı bir Bursa programıyla start aldı Ak Parti’nin tarihi kentsel dönüşüm hamlesi…

Yağmura rağmen miting alanındaki yoğun ve  coşkulu kalabalık da, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın  kentsel dönüşüm temel atma emrivakisine rağmen ,  il ve ilçe yönetimlerinin çok çalıştığının önemli bir göstergesiydi üstelik…

Buraya kadar her şey normal…

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Fakat;  46 ili kapsayan 3. Kentsel Dönüşüm Projesi’ne Bursa’dan start veren AK Parti’nin Yıldırım Mevlana Mahallesi Mitingi’nden çıkarılacak tek sonuç vardı ki; o da şuydu…

“Başbakan Erdoğan’ın  ‘Binalar en fazla 5 katlı yapılacak.

Kibrit kutusu gibi gökdelenler olmayacak.

Bursa’nın özünde olan Osmanlı , Selçuklu mimarisi kentsel dönüşümle yansıtılacak.”

Sözleriyle başta Yıldırım olmak üzere şimdiye kadar yapılan tüm  kentsel dönüşüm planların alt üst olduğunun  apaçık tespitiydi.

Ve de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan  özellikle; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve TOKİ Başkanı’nı özelikle  görüş  açısında tutarak sarf etti bu cümleleri adeta.

Ayrıca mitingi takip ettiğim noktanın protokole çok yakın olması nedeniyle gözlemlediğim kadarıyla; bu vurguyu yaparken Başbakan Erdoğan;  Partililer de ‘Acaba Bursa’nın kentsel dönüşüm karnesine olumsuz notlarla işlenip açılışları bile yapılmayan Doğanbey ve Gürsu TOKİ’ye mi atıftır?’ sorusunu fısıldıyorlardı kulaktan kulağa … 

Ve de uyarı niteliğindeki bu sözler; Bursa’nın yerel yönetim politikasının Başbakan nezdinde kabul görmediğinin ispatı niteliğindeydi ve  2014 yerel seçimleri öncesi ciddi manada değişim sinyali olarak yorumlandı.

BAŞBAKAN’IN UYARISINDAN SONRA PLANLAR NASIL ŞEKİLLENECEK?

17 Ağustos depreminin 14. yıl dönümünde  büyük kentsel dönüşümün temelini Bursa’dan atan Başbakan Erdoğan’ın 5 kat uyası sonrası 6-8-10 katlı planlanan Yıldırım Kentsel dönüşüm planlarının akıbeti de merak edildi kuşkusuz.

Projede tadilat mı yapılacak? Mevcut planlar üzerinden yeniden geçilerek kat sayısı mı düşürülecek?   

Bu soruların yanıtını  direkt muhatabına,  Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin’e sordum.

Başkan Keskin ‘Kentsel Dönüşümdeki planlarımız ortalamada zaten Sn. Başbakanımızın ifade ettiği gibiydi. Başbakanımıza protokolde projenin detaylarını sundum. Ortalama kat yüksekliklerinin zemin üzeri 5 kata geldiğini anlatım. Başbakanımızın  ortalama yerine, zemin artı 5 uyarsından sonra projede düzenlemeye gideceğiz tabii ki. Başbakanımız 8’li -6’lı katları 4 katlı bloklara dağıttın dedi. Düzenlemeler yapılacak, zemin üstü 5 katlı binalar inşa edilecek.  İnşaat metrekaresinde değişiklik olmayacaktır.’  açıklamasını yaptı .    

Başkan Keskin bu sözleriyle planların revize edileceğini ifade etmiş oldu. Değişiklikler gerçekleşirken de Özellikle kimsenin mağdur edilmeyeceği sözünü verdi.

AK PARTİ İL BAŞKANLIĞINA ZİYARET

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Başbakan’ın Bursa programında yerel seçimlere dair sinyaller vereceği miting öncesinde birkaç gün konuşuldu durdu.

Peki, Başbakan Erdoğan adaylık beklentisinde olanlara mesaj niteliğinde cümleler kurdu mu ya da her hangi olumlu olumsuz izlenim verdi mi?

İl Başkanlığını ziyareti Başkan Yalçın ve ekibi açısından olumlu bir veriydi örneğin. Hatta Başbakan, İl Başkanlığı önündeki yoğun kalabalığı görünce otobüsten, yanına İl Başkanı Sedat Yalçın ekibini de  alarak bir konuşma yaptı. İl başkanlığında Sedat  Yalçın’ın odasında 1 saat  kalan Başbakan Tayyip Erdoğan, İl Başkan’ının yarım saat süren komisyon raporları ve istatistiklerle şekillendirdiği  kentsel dönüşüm, sanayi, tarım ve daha birçok ana başlığı içeren sunumunu dikkatle dinledi. Başkan Yalçın’a sunumundan sonra da herhangi bir sorusu olmadı, teşekkür etti. Hatta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın konuşmasından sonra Sedat Yalçın’a yerinden kalkarak Başbakan Erdoğan’ın yanında yer verdiği kulislerden yansıyan mühim bir söylemdi. İl Başkanı Sedat Yalçın’ın mitingde neden söz almadığını sorgulayanlar da oldu. Fakat bu sorunun yanıtı oldukça basitti; Bursa’daki tarihi miting, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği bir programdı ve Resmi programlarda parti il Başkanlarının konuşması gibi bir durum zaten söz konusu değildi.Şöyle de ifade edilebilir; nasıl parti programlarında bürokrat olan Valiler çıkıp konuşma yapmaz ise  partililer de devlet programlarında konuşmazlar.

BAKAN ÇELİK’İN KONUŞMASINA DAİR YORUMLAR

Yıldırım’daki Kentsel Dönüşüm mitinginde Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in söz alması gerçekten de sürpriz miydi? Evet. Yakından net gözlemledim;  Bakan Çelik’in kürsüye davet edilişi sırasında sergilediği tutum, konuşma yapacağının kendisine daha önceden söylenmediğinin göstergesiydi diyebilirim. Bu konuşmayı 3. dönemi sona erecek olan Çelik’in  Belediye Başkanlığı için değerlendirileceğinin sinyali olarak yorumlayanlar da oldu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın programı olması hasebiyle Faruk Çelik ve Bakan Bayraktar’ın yakın diyaloglarından kaynaklandığını ifade edenler de…

Sonuçta Bakan Bayraktar, Bakanlığının düzenlediği Bursa mitinginde Faruk Çelik‘in konuşmasını programa alırken, kentsel dönüşüm hamlesinin başlatıldığı ilçenin belediye Başkanı Özgen Keskin’e söz hakkı vermedi. Hatta bu nedenle Başkan Keskin; protokolde Bakan Bayraktar’a ‘Keşke Yıldırım Kentsel dönüşümünü kürsüden anlatabilseydik’ diyerek serzenişte bulundu. Erdoğan Bayraktar’dan da ‘Programın yoğun olmasından kaynaklı bir durum’ yanıtını aldı.    

Peki, Özgen Keskin’in konuşma yapmaması nasıl yorumlandı dersiniz? ‘Yerel seçimlerde adaylığı ile ilgili olumsuz bir gösterge’ diyenler de oldu bu tablo için , Yine Bakanlık programı olmasından kaynaklı Erdoğan Bayraktar’ın Özgen Keskin’e golü olarak değerlendirenler de…

DAR KAPSAMLI ÖZEL YEMEKTEN İZLENİMLER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile mesafeli olduğu söylemleri dikkat çekti miting günü… Ne zamana kadar? Ta ki; Büyükşehir’in Başbakan Erdoğan ve beraberindeki bakanlara verdiği yemek saati gelene kadar… Bu özel yemeğe 200 davetli katıldı. Milletvekilleri, Belediye Başkanları, iş dünyasının temsilcileri, STK ve hemşeri dernekleri başkanları ile kanaat önderleri ve de basından birkaç kimliğin katıldığı yemekte Başbakan Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına değindi, Bursa’nın hızla hizmet almaya devam edeceğini ifade etti. Başbakan Erdoğan ile yemekte aynı masada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Bakan Faruk Çelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İl Başkanı Sedat Yalçın, İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Karakaoç, Gençlik Kolları Başkanı Tarık Kaderli vardı. Recep Altepe Başbakan Erdoğan’a İmam Hatipler konulu bir kitap hediye etti. Bu kitapta Tayyip Erdoğan’ın yazısının bulunduğu söylendi. Büyükşehir’in yemeğinde özellikle gözlemlediğim dikkat çeken unsur, Başbakan Erdoğan’ın konuşması sırasında arkasında yer alan ekranda sürekli Büyükşehir hizmetlerinin döndürülmesiydi. Yemekte Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yoktu. Bakan Bayraktar’ın Bursa’dan erken ayrıldığı söylendi. Bu vakitsiz ayrılışın nedeni tabii ki de merak edildi.  

Sonuçta; Başbakan Erdoğan kentsel dönüşüm hamlesini başlattığı Bursa’dan memnun ayrılırken, “Zihnindeki Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayının” henüz netleşmediğini ifade etmek mümkün. İldeki toplantıda AK Partililere kavga etmeyin. “Sonuçta bir aday belirlenecek ve herkes o adaya saygı gösterecek” uyarısında bulunup, geciktirmeden Ekim, Kasım gibi muhalefet partilerinin elinde bulunan yerel yönetimlerden başlayarak AK Parti’nin adaylarının açıklanacağını ifade eden Başbakan’ın 5 kat vurgusuna, Bursa’ya yazık etmişler değerlendirmesini de eklersek eğer, üst paragraflarda da değindiğim üzere ‘ Yerel Seçimlerde Değişim’ tercihi öne çıkıyor.

Ekim- Kasım’ı bekleyelim, Görelim Mevlam ne eyler, ne eylerse güzel eyler.

   

Miladi Kentsel Dönüşüm, AK Kulisler ve Tramvay Açılışı…!

Image may be NSFW.
Clik here to view.
AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın bir bir sıraladı Başbakan Erdoğan’ın çizdiği sınırlarla, Bursa’nın kentsel dönüşüm yol haritasındaki olmazsa olmazları.

Kentsel dönüşüm ana başlığı ile birlikte, Başbakan’ın Mısır ve ülke gündemine dair  üzerinde durduğu konulara da değindi Başkan Yalçın geçen hafta.

Başkentteki İl Başkanları toplantısında görüşülen konular ve yerel seçimlere dönük polemikler…

Anlayacağınız bir hayli  geniş bir yelpazede  gerçekleşti  AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın’ın düzeldiği basın toplantısı..

Şimdi Kentsel dönüşümden başlayarak Sedat Yalçın’ın açıklamalarının alt okumalarına geçelim…

*Kentsel dönüşümün olmazsa olmazı zemin +5 uygulamasıdır.  

*Turist Bursa’yı gökdelenden seyretmeye gelmiyor.

*Dikey değil , yatay büyüyeceğiz.

*Hasret kaldığımız yeşile yeniden kavuşacağız.

*Bursa’nın tarihi kent olma özelliğini kesinlikle koruyacağız.

* Kentin dokusunu yansıtan Osmanlı mimarisi odaklı yapılar inşa edileceğiz. 

*Daha temiz hava, daha temiz su konseptli  bir Şehir hedefimiz.

* Kentsel dönüşümünde varım diyen kuruşlar finansı  nereden bulursa bulsun bu koşullarda zemin +5 kriterinde  çalışacak.

Ve Sedat Yalçın’dan bir kenara mutlaka not edilip,  deyim yerindeyse kulağa küpe yapılacak cinsten mühim sözler; ‘Bursa’yı paylaşma mantığı olmadan , Sükunet ile  yöneteceğiz .Şehrimizi Günü birlik kararlarla tahrip edemeyiz .’

Rant mantığı ile hareket edenler, büyük kentsel dönüşüm projesinde yer bulamayacaklar demek istiyor bu sözleriyle AK parti İl Başkanı ve ekliyor; ‘Bursa’nın dokusuna , özüne tarihi yansımasına önem verilecek. Her ilçe kendi mantığı ile hareket ederse bir bakarsınız bir yer Hong Kong’a  benzemiş, bir bakarsınız diğer bölge İstanbul’a , başka bir bölge de Ankara’ya… Bursa’da 17 tane farklı Şehir görmemek için ‘Mutlaka bir Kentsel Dönüşüm Master Planı’na ihtiyacımız var.

SEDAT YALÇIN;’ İL BAŞKANLIĞI OLARAK BURSA ÖLÇEKLİ İŞ YAPMIYORUZ’

 Her şeyi bir kenara bırakın;  Başbakan Erdoğan’ın çizdiği yol haritasının ana başlıklarını, İl Başkanı Sedat Yalçın’ın aktarımı ile bir kez daha dinlediğimde zihnimde oluşan tek düşünce şuydu;

‘AK Parti yerel yönetiminde Kentsel dönüşüm hamlesi Bursa için gerçekten de milat!.’

Özellikle zemin +5 kat sınırlamasında, Osmanlı Selçuklu mimarisiyle oluşacak binalar, eğer İl Başkanının söz ettiği gibi ilçe ilçe dağınık halde değil de totalde bir master plan doğrultusunda gerçekleştirilebilirse şayet; Bursa dokusuna yakışır bir kent kimliğine kavuşmuş olacak.

Hele bir de üzerine sürekli eleştirilen, Başbakan Erdoğan’ın açılışını  dahi yapmadığı Doğanbey de bu şehirde tarihe karışırsa, Gürsu TOKİ gibi plansız, projesiz  , yolsuz projelerin tekrarına kati bir tavırla dur denebilirse, Bursa bundan şöyle 20 yıl sonra örnek alınacak, imrenilecek bir kent olacak…

Şunu da unutmamak lazım; Bursa’da öngörülen kentsel dönüşüm Sedat  Yalçın’ın da özellikle ifade ettiği üzere , yansıtacağı mimari ve kat yükseklikleri açısından kuşkusuz ki turizmde marka kent olma çabalarına da olumlu yansıyacak.

Konuyla alakalı İl Başkanının çarpıcı ve de manidar  bir mesajı da var ; ‘Gökdelen seyretmeye gelmiyor turistler. Yatay mimari Bursa’da esas olacak. Tarih yansıtılacak.Böylelikle Turizm alanında da şehrimiz hareketlenecek.’

Peki Şehircilikte yeni döneme dair bütünsel Master plan hangi  başlıklarda projelendirilecek?

Başkan Yalçın bu sorunun yanıtına dair bakın neler söylüyor?

‘ Master plan derken, bir imar planından söz etmiyoruz. Tüm imar planlarını da içine alacak şekilde sürecin ekonomik boyutunu ve sosyal yapı analizlerini de içeren bir projelendirmeyi anlatıyoruz. Her ilçe kendi alanını, büyük resmi yansıtan bütüncül  master plana bakarak şekillendirecek’

Bu süreci kim yada hangi merci yönetecek? sualinin yanıtı da önemli kuşkusuz ; Başkan Yalçın’a bizzat sordum; Cevabını aynen aktarıyorum;

‘Süreci İl Başkanlığı olarak dikkatle takip edeceğiz. iki birim  de süreci yönetecek tabii ki. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve tüm illerde Büyükşehir Belediyeleri. Tarihi bir kentsel dönüşüm için detaylı çalışılması gerekiyor. Coğrafi şartlar, ekonomik şartlar ve sosyal plan.Bu unsurlar  dikkate alınmadığında Doğanbeyvari tepki toplayan yapılar ortaya çıkar.’

Bugüne kadar yapılan ucube görünümlü Doğan bey ve Gürsu TOKİ gibi yapıların kent siluetinden arındırılması konusunda da  hukuksal boyuta dikkat çeken Sedat Yalçın; ‘İl Başkanlığı  kentsel Dönüşüme fazlaca müdahil oluyor’ yorumlarına da şu cevabı verdi;   

‘Bursa ölçekli iş yapmıyoruz. Hazırladığımız kentsel dönüşüm  raporu tüm Türkiye’ye örnek bir çalışmadır. Sayın Başbakanımız Bursa 2023 Kent raporumuzu inceledi ve tüm şehirlerin yararlanacağı bir çalışma olduğunu ifade etti.’

Ve bu yöndeki yorumlara dair bir soru da AK Parti İl Başkanı’ndan geldi, İl Başkanlığımızın kentsel dönüşüm ile ilgili uyarıları olmasaydı Doğanbey gibi, Gürsu TOKİ gibi Bursa’da en az üç beş tane daha plansız çok katlı proje canlanmaz mıydı?

BAŞBAKAN TRAMVAY İÇİN GELMEYECEK Mİ? 

AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın Başbakan Erdoğan’ın Yerel seçimler miting programın belli olduğunu da açıkladı ve mitinglerin 14 Eylül’de Şanlıurfa’dan start alacağını, yılbaşına kadar devam edecek 1. Bölümün Sakarya’da noktalanacağını ifade etti.

01-02-03 Kasım’da Kızılcahamam’da milletvekilleriyle bulaşacak olan Başbakan’ın yeni yıla kadar olan süreçteki programında Bursa yer almıyor.

Şimdi şu sorunun yanıtı merak ediliyor? Hani Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tramvay açılış için yakın tarihte yeniden Bursa’ya gelecekti. Bu program şimdi tamamen Başbakan’ın gündeminden düştü mü ?

Kanımca da  Başbakan Erdoğan, yerel seçimlere hazırlık sürecinde her hafta sonu bir şehirde miting programını gerçekleştirirken ve de karmaşık dış politika süreciyle bir hayli meşgulken yılbaşından önce, yani   2014  yerel seçim mitinginden evvel  Bursa’ya gelmeyecek gibi.

Başbakan yılbaşından sonra Bursa’ya gelir , seçim miting programını gerçekleştirir, adaylar netleşir, bu çerçevede  biriken bir dizi açılış da yapılır. 

BAŞBAKAN’IN BURSA PROGRAMINA DAİR  KULİS SÖYLEMLERİNE YANITLAR

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Bursa Programında  yerel seçimlere dair sinyaller verip vermediği bir hafta boyunca en çok konuşulan konular arasındaydı siyasi kulislerde.

Kime baktı?  Kime güldü ? Kime ne dedi?  Dar Kapsamlı yemeğe dönük eleştiriler? Miting programındaki konuşma trafiği..Tüm bunlar İl Başkanı Sedat Yalçın’a soruldu; verdiği yanıtlar arasında dikkat çeken önemli bir cümle vardı; ‘Bana göre de mitingde Belediye başkanlarımıza kısa da olsa bir selamlama konuşması verilmeliydi’

Bu cümle üzerine siz düşünün artık. 

Barışın hakim olduğu, zulmün son bulduğu bir hafta olsun! Sağlıcakla …

Viewing all 46 articles
Browse latest View live